Hayat – Şiir
Rengârenk bir yolculuk. Rengârenktir insanlar Hepsi ayrı dünyâyı, Aynı yerde yaşarlar.
Rengârenk bir yolculuk. Rengârenktir insanlar Hepsi ayrı dünyâyı, Aynı yerde yaşarlar.
Anlayamıyorum Ey Ömrüm Bugün günlerden sanki ölüm Bir mezarlık var kimsenin bilmediği Oraya gömecekler yorgun bedenimi
Hayat mücadele, olaylar safha Her olayda tekrar dağılır kartlar Her dağılım, gazetende yeni bir nüsha Okur gibi yapar en zalim kurtlar Dinler gibi, anlar gibi, ağlar gibi Kurtlar, “gibi” yapar hep sana karşı Bir pınar, yükseklerden...
Sahilde oturmuş bekliyorum. Mevsim sonbahar, gökyüzünde naif bulutlar… Biliyor musun, ince ince gözyaşı döküyorlar. Bana mı ağlıyorlar, geçen zamana mı? Bilemiyorum.
Kimsenin olmadığı bir yerlerde; Koşmak istiyorum gidebildiğim yere kadar… Yorulunca durup, sesim kısılıncaya kadar bağırmak,
Bizim de yazdığımız koddur be kardeşim. Biz de hata alıp, düzeltmekteyiz Yani her grad gibi sevmekteyiz, sevilecek her şeyi Mesela Search Algoritmalarını Hill Climbing‘i, Branch and Bound‘u, DFS‘i, BFS‘i, Beam Search‘ü, A-star‘ı, Steepest-Ascent‘i, Ortada bir şey...
Bazen olurmuş arada en yakınım Gelirmiş insanın ağlayası… Bir mahpus gibi görüş gününü Beklerken en yakınım, beklerken… Geçmeyen gecelere günleri eklerken Ve koşman gereken iklimlerden Çok uzaklarda emeklerken Gelirmiş insanın ağlayası Göğsünde bir boşluk oluyormuş Tüm...
Sanma her tebessüm neşedendir İçleri ağlarken gülenler vardır Sanma ki dertler hep sana gelir Dertlerini derman sayanlar vardır Bakma üstlerdeki kıyafetlere Altlarında saklı yaralar vardır Bakma cilt ve yüz güzelliğine Yüreklere kazılı hasarlar vardır