Suç kimin?

Başlığa aldanıp da siyasetten bahsedecek bir yazı sanmayın. Malumunuz son zamanlarda çok popüler böyle yazılar yazmak. Başlığı açıklayacak olursak: Evet suç kimin? İnsanlar niye suç işler? Neden suça karşı meyillidir? Neden hep ister istemez bir şeylerin açığı kollanır? Neden zayıf bulunduğu an kanun aşılır?

Geçen gün bir arkadaşımla okulun bilgisayar odası hakkında konuşuyorduk. Bir ara arkadaşım oraya gizlice girmek ve bilgisayarların ramlerini çalmaktan bahsetti. Az da olsa ciddi olduğunu hisettiğimde onun böyle düşünmesini çok garipsedim. Bir kaç arkadaşıma daha laf arasında böyle bir şey yapıp yapmayacaklarını sordum. Bir tanesi hariç diğerleri “Fırsat olursa neden yapmayayım?” diye cevap verince bir garip oldum. Fakat en ilginci benim de daha önceden oraya gizlice girmenin yollarını düşünmüş olmamdı. Yani insanın hiç niyeti olmasa bile böyle şeyleri kafasında kurguluyor (Ya da ben ve arkadaşlarım bir hırsızlık çetesi kurmalıyız.)

Bu sadece hırsızlık olarak düşünülmemeli. Yani kanunları her türlü delen, yolunu bulduğu zaman vergi kaçıran, tarafsız habercilik yapmayan tüm insanlar aslında o suçları -veya ayıpları da diyebiliriz- işlemeden bunları kurgulayıp uzun ince düşünüp fırsatı geldiği an suçu işliyorlar. İşin en acayip tarafı ise o suçu hiç işlemeyecek insanlarda sanki o suçu işleyecekmiş gibi durup düşünüyor (Büyük bir kısmımız desek daha iyi olacak).

Okullarda iyi bir vatandaş olmayı öğrenmemiz gerekirken önce hocaların üçkağıtlarını öğrenip sonra kendi üçkağıtlarımıza başlıyoruz. Kopya çekmeden okulu bitiren kaç kişi var ki? Kısacası hayatımız suçla iç içe. İzlemekten en çok zevk aldığımız filmler bile suçları konu ediyorlar. Suç bizim için her zaman daha çekici.

Peki sadede gelelim: Suç kimin?

Benim fikrimi mi soruyorsunuz? “İnsanlardan Allah korkusunu çalanların” diyorum.

Ömer Faruk Kocaağa

Okumakla meşgul olan yazar, sopayla kovalanıp yazı istenmesi üzerine ürküp 1-2 yazı yolladı, akabinde de yazar kadrosuna dahil oldu. Genelde toplum konularına eğilen bu yazar, ara sıra siz nadide okuyucuları güldürmeye çalışsa da, biz onu umutsuz vaka olarak görüyoruz. Çekinmeden yazdığı için dili biraz sansürleniyor ama yazıları sitemize ayrı bir renk katıyor.

Sevebilirsin...

3 Yanıt

  1. mustafa dedi ki:

    internet kafelerde veyâ arkadaşınızın evindeki bilgisayarlar için de aynı şeyler aklınızdan geçebiliyorsa problem sizde. 4-7 yaş civârında insanlarda mülkiyet kavramı gelişir. çocuk satın aldığı şeyin kendi mülkü, almadığı şeyin başkasının mülkü olduğunu kavramaya başlar. o yaşlarda bir şeyler eksik gelişmiş demektir.

    amaa, bu fikir sâdece umûmî cihazlar için aklınıza geliyorsa o zaman problemi biraz daha yumuşatmak lâzım. devleti yeterince sâhiplenmediğiniz için, devletin malını kendi malınız gibi koruma refleksi de geliştirmemiş oluyorsunuz. devletten kopardığını kâr bilme alışkanlığıyla fikir geliştiriyorsunuz. bunun bir numaralı suçlusu kim acabâ?

  2. checka dedi ki:

    Okuldaki bilgisayar devletin malı, yazının genelinde ikinci söylediğiniz anlatılıyor.

  3. Mingitau dedi ki:

    Bence burada bir suç yok, suç işleme isteği insanın doğasında var. İnsanların imtihanı ise o isteğe karşı koyabilmek