Yaşıyorsan…
Biraz motivasyona hepimizin ihtiyacı var 🙂 Ne yaşamış olursan ol, ne kadar zaman kaybetmiş olursan ol. Yaşıyorsan, çok geç sayılmaz! Alacak nefesin kalmışsa, iş işten geçmiş olmaz!
Biraz motivasyona hepimizin ihtiyacı var 🙂 Ne yaşamış olursan ol, ne kadar zaman kaybetmiş olursan ol. Yaşıyorsan, çok geç sayılmaz! Alacak nefesin kalmışsa, iş işten geçmiş olmaz!
Onurlu insan kaybetmeyi bilir… Yenilgiye hiç umurunda olmayan bir şeymiş gibi bakmaz… Yenilgisini kabul eder ve bu zafermiş gibi göstermeye çalışmaz. Kanayan yaralar, arkadaşların kayıtsızlığı, kaybetmenin verdiği yalnızlık…
Kaybetme korkusunu bilir misin? Susuz kalmışsan ve sonunda bir yudum su bulmuşsan içecek, hatta o bir yudum suyu avucuna almışsan… Bir tarla buğdayın kurumuş ve tohum yapacak bir tek filizlenmiş başağın kalmışsa…
Ufacık yaşımda, bir devlet yurdunun soğuk odalarından birindeki ranzamda yüzümü odadan da soğuk duvara dönmüş yatarken, hani gurbetteki ilk gecemde, kimsecikler duymasın diye içime ata ata ağlarken kaybettim çocukluğumu. Saçıma ilk ak düştüğünde değilse bile, saçımdaki...
Beydeba‘dan, kulağa küpe bir söz…
Einstein’ı bilmeyenimiz var mı? Görelilik kuramı ve Kuantum Fiziği gibi konularda yaptığı çalışmalarla bilim tarihinde hatırı sayılır bir yer edinen ve 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülen bu bilim insanının, hemen her konuda onlarca özlü...
Tanıyorum bu bakışları… Şimdi sen, şafak vaktine beş kala, günün doğmayışına huysuzlanan küheylansın. Sen, açmaya yüz tutmuş tomurcuğa, “Niye açmıyor!” diye kızan bahçıvansın.
Söyleyen ne güzel söylemiş: “Her kemâlin bir zevâli, her zevâlin bir kemâli var!” Hayat dediğimiz bu tek yönlü mecburi yolculukta, vaktimizin çoğunu, doğrudan veya dolaylı olarak insanlarla iletişim kurarak geçiriyoruz. Hem de doğumumuzdan ölümümüze kadar.