Kategori: Edebi Hezeyanlar

Ben İnsanım, Ürün Değil!

Ben birçok şeyim: Yazar ve editör, arkadaş ve kız çocuğu, nişanlı ve partner, teyze, kız kardeş, bir köpek sahibi. Şef, koşucu, yogi, okur ve yemek ve gezi kitapları aşığıyım. Kırsala büyük ilgi duyan bir şehir insanıyım....

Bir Sabah Erkenden…

Annen alışık olmadığın bir saatte kaldırmıştır. Uyanmamak icin türlü taktikler denersin. Henüz tam çalışmayan zihninde sorgularsın bu zamansız uyandırılmayı. Gözünü zar zor açarsın. Başucunda üzerinde hala dumanı tüten yeni ütülenmiş temiz bayramlıklarını görünce anlarsın: Bayram Sabahı.

Tuzlukla Koşmak

Hayat, her “Hıyarım var” diyene tuzlukla koşulamayacak kadar kısa. Lise edebiyat öğretmenimin “Bu nasıl giriş paragrafı?!” dediğini duyar gibiyim. Ama ne yapalım hocam, hit belası. Giriş dikkat çekici olmalı ki okunsun.

Ey Ömrüm

Anlayamıyorum Ey Ömrüm Bugün günlerden sanki ölüm Bir mezarlık var kimsenin bilmediği Oraya gömecekler yorgun bedenimi

Sevmek Neden Zordur?

Sevmek hoşlanmaksa kolaydır. Sevmek ‘takılmaksa’ kolaydır. Sevmek bağlanmaksa da kolaydır. Sevmek düşlemekse kolaydır. Sevmek paylaşmaksa.. Sevmek gülümsemek.. Sevmek mutlu olmaksa aynı zamanda, işte o zaman çok kolaydır. … Yok eğer…

Işığı Kaçırma

Hayat mücadele, olaylar safha Her olayda tekrar dağılır kartlar Her dağılım, gazetende yeni bir nüsha Okur gibi yapar en zalim kurtlar Dinler gibi, anlar gibi, ağlar gibi Kurtlar, “gibi” yapar hep sana karşı Bir pınar, yükseklerden...

Günümüz…

Günümüzde her şey eskisinden daha yavan… Binaların da, insanların da kendine has bir karakteri yok artık. Doldur boşalt tarzında, kiralama usulüyle çalışıyor her yer ve mekan. Artık binalar insanlara değil, insanlar binalara uyum sağlıyor.