Gül be çocuk!
Gül be çocuk. Gülmek parayla değil ya! Çatma hilal kaşlarını öyle Asma o masum yüzünü. Ağlama içli içli böyle Gül be çocuk. Gülmek o inci dişlerle, bedava! Kalbin görmemişken henüz yara
Gül be çocuk. Gülmek parayla değil ya! Çatma hilal kaşlarını öyle Asma o masum yüzünü. Ağlama içli içli böyle Gül be çocuk. Gülmek o inci dişlerle, bedava! Kalbin görmemişken henüz yara
Gözyaşı tuzlu dediler ya bize. Yanlış konuşmuşlar. Tadı alabildiğine acı ve burukmuş. Bizden saklamışlar. Ağlamak, göze ait dediler ya bize. Alabildiğine kandırmışlar! Ağlamak, göğsün tam orta yerine aitmiş oysa. Ustaca unutturmuşlar.
Zeitgeist (zaytgayst) son zamanlarda iyice popülerleşen bir laf. Söylemesi havalı olan bu kelimeden benim anladığım şu ki bir dönemde yaşanan fikri atmosfer akımlar hatta moda ve uygulanan adetlerin hepsi. Ekonomi teorileri ve madde üzerine hakim olan...
Misafir yazarımız İrfan Yıldırım’dan bir hasret çağrısı… Uzaklara gidesim var anne. Akşamın inmesiyle beliren, bir of çekişlik yutkunmuşlukları… Alnımdaki yumruya doluşan, beklemekle varılmayacak muştuları… bir tarafa bırakıp! Düşününce, ufukta varılamayacak kadar uzak… Kapatınca gözümü, uzanıp tutacak...
“Katı Materyal” Sorumlumuz Fehim Çerik, Opereyşın’daki ilk yazısıyla karşınızda… Çok bilmem isotun ne kadar katıldığını ya da soğanın çiğden mi katıldığını. Hatta soğan katılıp katılmadığını bile bilmem. Ne kadar yoğrulması gerektiğini bilmediğim gibi etlisiyle etsizini de...
Harekete geçmiş olsaydın yapabileceklerini düşündün mü? Başından beri. Gerçekten harekete geçmiş olsaydın neler yapabileceğini biliyor musun? Kendi rahatın için ortaya attığın bahanelerin kaçı sahici ve kaçına gönülden inanıyorsun?
Analar bilirim. Başlarında tülbentleri, küçük saksılarla bezeli betonarme apartman pencerelerinden, gurbete çıkan oğullarını seyrederler. Gözlerinde sevginin parıltısı, çatlamış dudaklarında duaların fısıltısıyla, mahzun ve yorgun bakarlar. Ağlamamalarını istemiştir oğullar.
Misafir yazarımız İrfan Yıldırım’dan Bayram üzerine… Ben çocukken anam bayramda en güzel elbiselerimi giydirirdi. O yüzden elbiseler bayramda alınırdı bana. Yeni ayakkabılar, yeni üst-baş. Her şey yeni kokardı. Zaten her istenilen zamanda yeni bir şey alma...