Yazar: Mehmet Dikbayır

Geçmiş zaman ve dört kuşak

Hani sanki, şöyle bir kanaat var ya hepimizde; eskiden herşey daha mı güzeldi ne? Hani, hep bir eskiyi özlemle anma, gözünde tütme durumu vardır ya… Bu düşücenin, bugünlerde yavaş yavaş değiştiğini düşünüyorum. Eskiye, o kadar da...

Bir eski zaman ahengi…

İki tarafı da, sanki biribirlerinin omuzuna dayanarak güç almaya çalışan ihtiyarlar gibi, kamburu çıkmış yarı kâgir, yarı ahşap binalardan oluşan, arnavut kaldırım bir sokak hayal edin… Evlerin bazıları, birbirlerine “bir kol mesafesi” boşluk vermiş olsun. Aralarda,...

“Abi bi saniye bekler misin?”

Hani unutulmuş gelenekler diye iç geçirip, geçmişten dem vururuz ya… “Filan zamanda insanlar…” diye başlayan, ya da “Şu yörenin adetleri…” diye devam edebilen muhabbetler… Bir de hani çok günlük, sıradan, zaten olması gerektiği gibi olanlar vardır...