Ağaçlar Dışkılar mı?
Okuyucularımızdan biri sordu: Ağaçlar dışkılar mı?
Öncelikle, tüm canlılar, daha fazla ihtiyaç duymadıkları veya sözü edilen canlının sisteminde birikmesi durumunda kendileri için zararlı olabilecek şeyleri boşaltırlar – evet, en ufak tek hücreli canlılardan mavi balinalara kadar her şey bunu yapar. Hatta, paramecium caudatum olarak bilinen bir mikrop; katı, sıvı ve gazlı atık bırakırken gözlemlenmiştir. Bunun anlamı canlı, tamamı tek bir hücreden oluşmasına rağmen, teknik olarak gaita yapıyor, idrar ve gaz çıkarıyor. Öyleyse, ağaçlar tam olarak ne dışkılıyor?
Ağaçlar tamamen atık sayılacak çok az şey üretirler. Bitkiler, bünyesine aldığı faydalı her şeyi dönüştüren olağanüstü verimli metabolik sistemlere sahiptirler. Bu nedenle ağaçların daima sağlıklı kalmaları için bir takım şeyleri salgılamaları gerekecektir – en bilineni tabii ki de oksijendir.
Ağacın oksijene ihtiyacı vardır, fakat fazlası daima fotosentezin doğal bir yan ürünü olan diğer atık gazlarla birlikte, ağacın yapraklarındaki stoma olarak bilinen küçük gözeneklerden dışarı salınır. Ağaçlar bu süreçte, içinde çeşitli atık ürünler bulunan su buharı da salgılarlar. Bu bir salgı olduğu için, bunun bir nevi gaita yapmak ve idrar çıkarmak olduğunu düşünmeyebilirsiniz, belki daha çok nefes almak gibi düşünülebilir.
Peki, ağacın gaita veya idrar gibi yaptığı bir şey var mı? Bazı bitkiler, tamamı değil, zaman zaman guttasyon olarak bilinen bir süreç vasıtasıyla su ve diğer atıkları dışarı atarlar. Özetlemek gerekirse, köklerden fazla miktarda su emildiğinde, ağaç bu sudan kurtulmak ister ve aşağıdan yukarıya doğru oluşan bir basınç neticesinde guttasyon meydana gelir. Bu kök basıncının sonucu, yapraklardaki su stomalarından veya hidatodlardan itilen şeker, su ve atık bileşikleri de içeren çeşitli maddelerden oluşan yapışkan bir öz suyudur.
Peki ya ağaçların gaitaları nedir? Bitki hücreleri, önemli besin maddelerini depolamak veya artık bitkinin kullanmadığı şeyleri atık yapmak gibi çeşitli amaçlarla kullanılan geniş kofullar içerir. İkinci atık ile ilgili olarak, bitkilerin anatomilerinin kısımlarına konsantre olurlar; bunlar aynı zamanda potansiyel olarak yaşam döngüsü boyunca başka amaçlara hizmet ederlerken, yine de “düşmeye ya da ölmeye mahkum” olan yapraklar, taç yapraklar hatta meyveler gibi kısımlardır. Bu atıklar, bazen yararlı bir amaca hizmet edebilen, ancak yine de sonunda ağaca zarar veren ağır metaller, tanenler, oksalatlar ve antosiyaninler gibi şeylerden kurtulmaları gerektiği için, doğal olarak bir çok ağaçta kışın veya herdaim yeşil kalanlar için rastgele zamanlarda atılırlar. Ünlü biyolog Brian J. Ford; “Yaprak… yalnızca bitkinin fotosentez merkezi değil, aynı zamanda anabolik programının sonunda hayati bileşenlerden arındırılmış ve sistematik olarak metabolik atıklarla yüklü organdır” diye belirtiyor.
Bu nedenle, ağaçlar gibi bir çok bitkinin yapraklarını ve diğer muhtemel döküntülerini atıklardan kurtulmanın bir yolu olarak kullandığı göz önüne alındığında, açıkça belirtmek isteriz ki, birçok çeşit meyveyi yediğinizde veya lezzetli bir çayı tükettiğinizde bitkilerin “kaka”larını yiyip içiyorsunuz…
Sonuç olarak, ağaçlar gaita ve idrar yapsın yapmasın, hangi mekanizmaların bunu yapacağını bir ölçüde belirlerken, anlambilimde bir argüman vardır, metabolik atıkları ve diğer zararlı maddeleri gaita yapmaya, idrar ve gaz çıkarmaya ve geğirmeye çok benzeyen çeşitli ilginç yollarla kesin olarak atarlar.