Huzurun adresi

Huzurun adresi

Aile KavgasıSon yıllarda evli çiftlerin ayrılıklarındaki artış beni çok etkiliyor, endişelendiriyor. Bazen diyorum acaba bu işin sonu nereye varacak.

Düşünün, iki genç ne hayallerle ne ümitlerle bir yuva kuruyorlar. Evlenenler bilirler, insanın hayatındaki en sevinçli ve heyecanlı olduğu günlerden birisidir düğün günü. Yalnız gençler için değil anne-baba, yakın akraba ve hatta konu komşu için bile çok şey ifade eder düğünler. Anne-babalar, evlatlarını evlendirince rahat bir nefes alırlar.

İki gencin evlenmesi kadar evliliklerini sürdürebilmeleri de önemlidir. Bu da ancak engin bir sabır, hoşgörü, sevgi ve saygıyla mümkün olabilir. Evliliklerde herkes sınırını bilmelidir. En az nişanlıykenki kadar kibar davranmalıdır karşısındakine. Hayattan neler bekledikleri konusunda ortak olmalılar, hayaller kurmalılar birlikte. Hayat arkadaşının nelere incineceğini anlamak, buna azami dikkat göstermek de gerekir ayrıca.

Ama nedense, bazıları evlendikten sonra “Nasıl olsa o artık benim” psikolojisine giriyor. Karşısındakine önem göstermiyor. Dışarıda süslü püslü olan kadın, eve gelince salaş bir kıyafet geçiriveriyor üstüne. Erkeğin evde, saçını taramak aklına bile gelmiyor. Çocuk terbiyesi gibi konulara ortak çözüm üretilemiyor. Maddi problemler büyütülüyor. Her problem bir kavga sebebi oluyor. Birbirine her tartışmada sen şöylesin sen böylesin diye hakaret ediliyor. Bu da saygı ve sevgiyi öldürüyor zamanla ve günün birinde eşlerden birisi pes ediyor.

Peki ayrılık çözüm mü? Bence hayır. Biz kendimizi düzeltmezsek on evlilik de yapsak hepsinin sonu aynı olur. Yıkılan yuvalardan en çok mağduriyeti yaşayanlar da unutmayalım ki çocuklar. Oysa kendimizi eşimizin yerine koyup “Onun yerinde ben olsaydım ne beklerdim?” dersek, buna göre davranırsak, birbirimizin iyi yönlerini görüp kötü yönlerimizi görmezsek mutluluğu yakalamamız çok kolay.

Gözlerimizi kapatıp onların yanımızda olmadığını düşünürsek, onlarsız dünyamızın ne kadar boş olduğunu anlarız. Bütün evliler gelin eşimize daha çok değer verelim ve daha çok zaman ayıralım. Rahmetli Turgut Özal’ın dediği gibi birbirimize hep saygı duyalım ki; sevgimiz bitmesin. Unutmayalım, saygı bitince sevgi de biter.