Hatırlamak İstediğiniz Yerin Fotoğrafını Çekmeyin

Connecticut’taki Fairfield Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Linda Henkel, fotoğraf çekmenin hafızamızı nasıl etkilediğini inceledi. Çalışması, özellikle, orada oldukları süre boyunca fotoğraf çekip çekmediklerine göre gruplanacak şekilde, insanların müzedeki ziyaretlerinin ne kadarını anımsayabildiklerine odaklanmıştı. Mannish Zomoradi, yakın zamanda TED’in web sitesinde yayınlanmış olan “Bıkkın ve Parlak” adlı yeni kitabında Henkel’in çalışmalarıyle ilgili yazdı.

Genel olarak, gördükleri her serginin fotoğrafını çeken insanlar, dolaşırken tek bir resim bile çekmeyenlere kıyasla daha az hatırlıyordu. Fotoğraf çekmeyen kişiler, eserin fotoğrafını çeken kişiye kıyasla, her bir eserle ilgili daha çok ayrıntıyı akıllarında tutabilmişlerdi.

Henkel, “Bir şeylerin fotoğrafını çektiğinizde, hatırlamanız için kameraya güveniyorsunuz” diyor. “Temelde ‘Tamam, bunu daha fazla düşünmem gerekmiyor’ diyorsunuz. ‘Kamera anı yakaladı.'” Kameranızdan destek aldıysanız, bu deneyimleri hatırlamanıza yardımcı olacak eleştirel ya da duygusal deneyimleri yaşayamıyorsunuz.

Aslında, anı kaydetmesi için zihninizi değil, kamerayı kullanmış oluyorsunuz.

Aklınıza gelen her şeyin fotoğrafını çekmek yerine, kamera olmaksızın bu anları kaydetmeniz çok daha iyi olacaktır. Elbette, sosyal medyayla arkadaşlarınızla paylaşmak ya da daha sonra annenize göstermek için bir veya iki resim çekin, ancak sonrasında o kamerayı bir kenara bırakın.

Zomorodi, ayrıca fotoğraf çekmeden 24 saat geçirmeyi deneyeceğiniz bir “fotoğraf detoksu” öneriyor. Bununla birlikte, Facebook ve Instagram gibi sitelerde başka fotoğrafları beğenmekten 24 saat bile olsa uzak durmayı bir düşünün deriz.

En azından bu süreç sonunda kazanacağınız deneyim, yaşadığınız dünyaya nasıl baktığınızı değiştirebilir ve dünyaya durmadan kamera lensinin arkasından bakarken kaçırıyor olabileceğiniz şeyleri görmenize de yardımcı olur.

Kaynak: Lifehacker

Sevebilirsin...