Amerikan Sineması, Sözüm Sana!

Bütün “hade len oha yani” dedirtecek sahneler Yeşilçam’dan çıkacak değil ya, biraz da Hollywood’un katkısı oluyor sinema dünyasına.

Hollywood’da polis arabası kullanan polislerin %90’nın ralli veya Nascar’a filan katılmış olması gerekir. Aksi takdirde böyle araç kullanmaları mümkün olmazdı. Saatte 90 mil hızla giderken L şeklinde bir viraja tüm fiziksel kaideleri bir kenara itip (merkezkaç, yerçekimi, sürtünme) girebilen bir şoförün mutlaka ileri sürüş tekniklerine vâkıf olması gerekir. Ayrıca bu adamlar frenaj konusunda yeterli eğitimi alamamış olmalılar ki genelde birbirlerine çarparak dururlar.

Eski Rambo filminden bir enstantane. Hepininiz hatırlayacaksınız Stallone’un bir bebek kalınlığındaki kaslarını. Biz “Vay be ulan adama bak” muhabbetlerini yaparken Stallone bütün silahların kullanımını bilmenin rahatlığıyla sahneye çıkar. Düşmanları siperlerin arkasına gizlenmiştir ve arada bir çıkar kör atış yaparlar. Hepsinde istisnasız M16, Keleş gibi muntazam atış silahları vardır. Rambo elinde bir silah sahneye fırlar ve önü açıktır(hatta arkası, sağı, solu). Silahını ateşlemeye başlar teker teker ölüm efektleri gelmeye başlar. Siper arkasındaki keleş kullanan 10 tane iyi eğitimli terörist, açıkta nişan almadan ateş eden kahraman Rambo’yu vuramazlar. Ama rambo (artık mermiyi nasıl gönderiyorsa) hepsini teker teker haklar. Daha sonra orda daha önceden hazır bulunan (Rambo için özel hazırlanmış) TNT fitillerini ateşler. Hiçbir şey olmamışçasına yürüyerek ortamdan uzaklaşırken kamera kahramanımızı tam ön cepheden çeker ve arkadaki yüksek gürültülü patlama ortama farklı bir ambiyans katar.

Ekran yavaş yavaş kararır ve cast akmaya başlar.

Salih Akdoğan

işbu bir imzadır. bilgilendirme mâhiyetindedir. :)

Sevebilirsin...