Dünyanın En Korunaklı Kasaları
1. Fort Knox
Fort Knox’a gizlice girmeyi mi planlıyorsunuz? Öncelikle, etrafı çevreleyen 4 ayrı tel örgüyü – İkisi elektrikli bu arada – tırmanın. Daha sonra, çevreye dizilmiş silahlı nöbetçileri sessizce geçip, atlatın. Tabi, kameralara yakalanmadığınızdan da emin olun. Granit duvarları (Ki; 1,2 m kalınlığındalar ve 750 ton güçlendirilmiş çelikle destekleniyorlar) patlatmayı deneyerek zamanınızı boşuna harcamayın. Eğer, içeride bulunan silahlı muhafızları da geçerseniz; büyük olasılıkla 22 tonluk mahsen kapısı (Bankaların para depolarının şifreli kapıları gibi düşünebilirsiniz) sizi durduracak. Umutsuzluğa kapılmayın. Kapıyı açabilirsiniz, tabi bir bütünün küçük parçalarını bilen tüm personeli bulmak kaydı ile (Tüm şifreyi kimse bilmediği için; parçaları bilen herkese ihtiyacınız olacak). Mahsenin içine girdiğinizde; içerideki daha küçük kapılardan da geçmeniz gerekecek. Artık orada saklanan 5000 tonluk altın külçelerinden almaya baslayabilirsiniz. Fakat ayrılırken dikkat edin; Fort Knox Askeri Birliği’nden 30,000 asker sizi merakla dışarıda bekliyor olacak.
2. Iron Mountain
Flight 93’ün kömürleşmiş kalıntılarının, Einstein’ın dilini dışarıya çıkardığı fotoğrafın orijinal halinin ve Edison’un ampül patentininin ortak yanı nedir? Hepsinin Iron Mountain’ın altında saklanıyor olması.. Yerin 200 ft altında yer alan bu eski kireçtaşı madeni, 1.7 milyon ft karelik alana yayılıyor. Amerikan Hükumetinin büyük bir kiralayıcısı olduğu bu mahzenlerin sahiplerinin kimlikleri % 95 oranında gizli tutuluyor. Bugün Warner Brothers, the Smithsonian Institution ve Corbis’in orada mahsenleri olduğunu biliyoruz. Binlerce önemli tarihi kayıt, fotoğraf negatifleri ve orijinal film makaraları orada saklanıyor. Ayrıca Iron Mountain, Room 48 ile Amerikanın bazı en büyük şirketlerinin veri yedekleme merkezlerine de ev sahipliği yapiyor. Mahzenlerin girişi silahlı birlikler tarafından korunmakta. Söylenene göre; ziyaretçileri aramalarındaki titizlik TSA (Transportation Security Administration)’yı bile kıskandırıyormuş.
3. New York Merkez Bankası
Wall Street’in hareketli dünyasından birkaç blok ötede, dünya altın rezervinin %25’i yatıyor. New York Merkez Bankası’nda toplam değeri 270 Milyar Doları aşan altın külçeleri 3 katlı bir sığınakta muhafaza ediliyor. Bu altın miktarının çoğu Amerika’nın değil. Yabancı ülkeler altınların %98’inin sahibi konumundalar. Bunun sebebi ise Federal Bankanın kasasına güveniyor olmaları. Sonuçta yerin yaklaşık 25 metre altında, dört bir yanı sert kayalarla çevrili ve uzman keskin nişancılardan oluşan bir ekip tarafından gözetlenen bir yer burası ve 540.000 altın külçesi bu kasada 90 tonluk çelik kapı ardında saklanıyor. Altınlarınızı böyle bir yere emanet etmek dünyanın en saçma fikri olmasa gerek.
4. Teikoku Bankası, Hiroşima
Enola Gay, Little Boy isimli atom bombasını Hiroşima’ya attığında şehri ve insanları adeta imha etmişti. Ancak şehir merkezinde, bombanın düştüğü noktadan sadece bir futbol sahası uzaklıktaki Teikoku Bankası’nın kasası zarar görmemişti. Kasa dışarıdan bakıldığında zarar görmüş olarak görünse de, içerisinde hiçbir hasar meydana gelmemişti. Kasayı yapan şirket olan Mosler ise bu olayı muhteşem bir pazarlama fırsatı olarak görmüştü. Sonraki 10 yıl boyunca bu trajedi, şirket tarafından ürünlerinin kalitesi hakkında övünmek için kullanıldı. Bu kasalar gerçekten güvenli miydi? Kesinlikle. Peki şirketin reklam stratejisi düşünceli bir hareket miydi? Pek sayılmaz.
5. İngiltere Merkez Bankası Altın Rezervi
Bu banka bir Indiana Jones filminden fırlamış gibi: Birleşik Krallık’ın en büyük (New York Merkez Bankası’nın ardından da dünyada ikinci) altın kasası, 5152 ton altın saklıyor. Bombaya karşı dayanıklı olan kapısı, ancak komplike bir ses tanıma sistemini kullanarak ve birden çok 90 santim uzunluğundaki anahtarlar yardımı ile açılabiliyor. Banka, kapının ağırlığı veya kasanın ne kadar derinlikte gömülü olduğu hakkında bilgi vermiyor. Ancak yüz ölçümünün, Londra’daki 47 katlı Tower 42’dan büyük olduğu biliniyor.
Bir kaç ta resim olsaymış keşke.