Videonuz ne kadar seyredilebilir?

Videonuz ne kadar seyredilebilir?

Bir video hazırlayıp internete atmak üzereyken aklımızda ciddi bir soru belirir: Acaba videomuzu kaç kişi seyredecek?

Bu önemli sorunun cevabını kestirmek gerçekten güçtür. Bazen çok tutulacağını düşündüğümüz bazı videolar, internet dünyasında gereken ilgiyi uyandıramazken; çoğunlukla çook basit videolar, uzun uğraşlar sonucu hazırlananlardan daha çok seyredilirler.

Hasılı, videoların seyredilme sayılarının, hazırlanırken harcanan emekten çok daha fazlasıyla alakalı olduğu bellidir.

İsterseniz bu yazımızda, ekibimizin uzun süren çalışmalarının bir ürünü olan PSS (Potansiyel Seyredilme Sayısı) algoritmasını yayınlayalım.

Bir yığın faktörün birleştirilmesi ve sadeleştirilmesi sonucunda hazırlanan PSS algoritmasının bazı eksikleri olduğunu baştan söyleyelim. Ancak, ortalama bir sayı için, elinizdeki en iyi seçenek olabilir.

Algoritma aşağıda, açıklamalar ise resmin altında…

(Dikkat: Kolayca anlayabileceğiniz üzere, iğneleme içeriyor. Fazla ciddiye almayın 🙂 )

Potansiyel Seyredilme Sayısı= [(Ç x P x B) / (Dx U)] x 100

Potansiyel Seyredilme Sayısı

U: Videoyu hazırlarken ne kadar uğraştınız? (1-10 puan)

Çalışmak, uğraşmak güzeldir. Ama ne yazık ki çoğunlukla, bir videonun seyredilmesi için yeterli değildir. Hatta, internette popüler olmuş videolara bakarsanız, genelinin webcamle veya cep telefonu ile çekilmiş, montajı Movie Maker düzeyinde, görüntü kalitesi Avseq01 döneminde kalmış videolar olduğunu fark edersiniz, yüreğiniz burkulur.

Üstelik, profesyonel videolar, internet seyircilerine çok tat vermez, pek öyle “bizden birinin” gibi görünmezler. Belki biraz da kıskanılırlar. Profesyonel bir video, yarışmalar için iyidir, internet içinse, dezavantaj olabilir.

Güneş, cep telefonu, Movie Maker 1 puan; ışık, set, profesyonel kamera, profesyonel montaj 10 puan.

D: Videonuzun anlaşılması için ne kadar düşünmek gerekiyor? (1-10 puan)

Acı gerçek: Kimse kafasını yoran videolar seyretmekten haz etmiyor. Herkes hafif ve eğlendirici videoların peşinden koşuyor. Hazırladığınız video, seyircilerin kafalarını çalıştırmalarını gerektiriyorsa, üzgünüz, videonuzun interneti sarsması zor görünüyor.

Videonuzu 5 aylık bir bebek bile anlayabilirse 1 puan, gerçekten üzerinde düşünülmesi gerekiyorsa 10 puan.

Ç: Çevreniz ne kadar geniş? (1-100 puan)

Facebook, Twitter, Friendfeed… Bu devirde yaptığınız (veya yapmadığınız) şeyleri duyurmanın en etkili yolu sosyal ağlar. Geniş ve heyecanlı bir çevreniz varsa, bu çok sayıda seyirci şeklinde size geri dönebilir.

İnternette hiç arkadaşınız yoksa 1 puan, “alemin kralı”ysanız 100 puan.

P: Videonuz popüler kültür öğelerini ne kadar içeriyor? (1-100 puan)

Diyelim ki internette hali hazırda bir akım var ve siz de videonuzla buna katkıda bulunuyorsunuz. Başarılı bir video hazırlayabilmeniz halinde, o akıma kendini kaptıranların da desteğini almanız kolaylaşacaktır. Eski bir şiirde şairin nereye seslendiğinden bahsetmek gibi, popüler kültürle uzaktan-yakından alakası olmayan bir video hazırladıysanız, işiniz biraz daha zor.

Alakasız bir video 1 puan, popüler konularda bir video 100 puan.

B: Videonuza sansasyonel bir başlık seçebildiniz mi? (1-10 puan)

Bir videoyu görmeden önce, seyirciler neyi görürler? Evet, başlığını! Peki öyleyse başlığı nasıl seçmek gerekir? Videonun konusunu tam olarak açıklayacak şekilde mi dediniz? Ne yazık ki bu kafayla sansasyonel bir video hazırlayamazsınız. Sansasyonel videoların, konuyla alakası olmayan, sansasyonel başlıkları olur.

“Uçurtmamın kuyruğundaki leylak” 1 puan, “Çoook komik! Hemen paylaş!” 10 puan.

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...