Bu bayram şeker reklamı olmasın!

Kent’in ya da Ülker’in -şimdi tam hatırlayamıyorum- meşhur bir reklamı vardı. Yaşlı anne baba bayram hazırlıklarının tamamını yapmış, onları ziyarete gelecek evlatlarını bekliyorlardı. Gözleri kulakları kapıda; her kapı çalışında kalpleri pır pır ediyordu. Bir çoğumuza ütopik gelebilir ama, gerçek böyle ne yazık ki.

Bayrama haftalar kaldığı zaman tur şirketleri sağa sola ilanlarını veriyor. Kredi kartları, banka kredileri sanki seferber oluyorlar, bayramı tatilde geçirmemiz için. Haber bültenleri “Bayramda çok soğuk olacak, ‘güney hariç’.” diyor. Sanki, bayramda huzur evi haberlerini rahat yapabilsinler diye.

Anne baba ise yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği, onun istikbali için her türlü zahmete katlandığı evladını; senede 2 gün, bayramdan bayrama görmeye bile razı.

Bütün bu sebeplere rağmen evlatlar hâlâ tercihlerini güneyden, yazı hatırlatan günlerden yana kullanıyor.

Gelin bu bayramı ailemizle geçirelim. İlla ki ulaşamayacaksak, mutlaka bir telefon açıp gönüllerini alalım.

Bu bayram şeker reklamı olmasın!

Ömer Faruk Kocaağa

Okumakla meşgul olan yazar, sopayla kovalanıp yazı istenmesi üzerine ürküp 1-2 yazı yolladı, akabinde de yazar kadrosuna dahil oldu. Genelde toplum konularına eğilen bu yazar, ara sıra siz nadide okuyucuları güldürmeye çalışsa da, biz onu umutsuz vaka olarak görüyoruz. Çekinmeden yazdığı için dili biraz sansürleniyor ama yazıları sitemize ayrı bir renk katıyor.

Sevebilirsin...