Şimdi okullu olduuuk!

Okullar yarın açılıyor ya, basında da konu yer buluyor. Kolay değil, milyonlarca öğrenci dersbaşı yapacak. Servisçiler, minibüsçüler, önlükçüler kazanacak, veliler kaybedecek.

O “hatırlanmaya değer” günleri biraz olsun yad edebilmeniz için, “İyi dersler…”le baş başa bırakalım sizi:

Boy sırası, bayrak töreni, mendil üzerinde tırnak kontrolü, bit şampuanı, BCG aşısı, patates baskısı, tebeşir tozu, konuşanlar listesi, kokulu silgi… Yaşasın bu hafta açılıyor okullar. Ve bunlar da ilkokuldan aklımızda kalanlar…

Arkamda gözlerim var: Öğretmenlerin en sık kullandıkları yalandı. Çocukların hayal gücünü geliştirmekten başka hiçbir işe yaramadı. Bir de bunun “Kuşlar söyledi” versiyonu vardı ki bizleri paranoyak yapmıştı. Kimdi bu kuşlar? Ödevi yapmadığımızı, resmi anneye çizdirdiğimizi, dişimizi fırçalamadığımızı ne diye gidip yetiştiriyorlardı ki?

Ali, Ayşe’yi seviyoo: Geyik Enstitüsü ilkokulda da vardı hatırlarsanız. Çişini tutamayıp kara önlüğün avantajına sığınan bacaksızlar, yüreklerini de tutamazlardı. İlgi; saçını çekerek, çantasını kaçırıp kızı ciyaklatarak belli edilirdi. Ancak bu öyle kalıcı bir aşktır ki teneffüste “Önüne gelene bir tekme” oyunu oynanırken aşık olunan kıza tekme, böğrüne dirsek atılmakta sakınca görülmezdi. Kızın veya çocuğun bitlenmesi ya da burnunu karıştırırken görülmesi ise bu derin aşkın sonu olurdu…

Gelin olurduk: 23 Nisan şenliklerinde yavru kurt olunur yön tayini yapmak için okul bahçesinde yosunlu ağaç aranırdı. Folklor ekibine katılıp pisi pisi terliklerle zıp zıp zıplanırdı. Ha, bir de gelin olunurdu. Saçlar yapılır, anneler iki ruj sürer, yüze de simler atılırdı. Ama! Yürüyüş sırasında yanına küçük sınıflardan falan dobik bir damat koyarlardı ki, yıkılırdın…

Arı maya: Okuma bayramında organizasyon adı altında bir dizi işkence uygulanırdı. Tok sesli bir çocuk “Öğğğretmenim, sen banaa…” diye başlayan şiirini çatlayarak okur, koro çıkar şarkı söylerdi. Ama en felaketi şimdilerdeki şu müzikaller. Çocuklar arı maya oluyor. El ele tutuşup “Arı maya pıt pıt pıt, Arı maya pıt pıt pııııt” şarkısıyla dans ediliyor. Dikkat! “Pıt pıııt” bölümünde arılar iğnelerini sağa sola sallıyor. Veliler mi? “Ay Hidayet, Perisu’ya bak! Perisuu buradayım anneççim” diye haykırıp, “Ahah, öndeki tombul arı benim oğlum” şeklinde gözyaşlarına boğuluyor. Parmakla işaret edilen Yiğit de renkten renge giriyor. Bu ne? Bayram mı bu? Okumayı söktük diye şaklaban mı olmalı? Dilimiz hece sökmüş, elimiz kalem tutmuş hâlâ “pıt pıt pıt“!

İlkokul resimleri: Bunlar inanılmaz komiktir. Genelinde tek diş, hem de tam ortadaki, yoktur. Fareler yemişti ya hani, hatırlamıyor musunuz? Gerçi yaramaz oğlan çocukları bu dişlerin kaybını farelerin gaz salınımına bağlıyordu ya neyse… Şiir okuyorsan gözlerin kapalı, ağzın yarım açıktır. Ne kadar “Yüreğimde hissederek okumuştum şiiri” diye çırpınsan da bir gün birilerinin “Tipe baak, keh, kih” yorumunu engelleyemezsin. “Harika bir öğrenciydim” desen de o ebleh bakışlı, öörtmenin önüne çömelmiş suçlu enik ifadeli sınıf fotoğrafın tüm karizmanı dağıtacaktır. Ne yapacaksın? En iyisi kaldırın bu resimleri ortadan.

Kafana yersin tebeşiri: En hafifinden bir öğretmen tehdidi. Hep böyle başlarlar. Öğretmenin vurduğu yerde gül biter mantığıyla kulak çekme, hırpalama, cetvelle elleri haşlama ve sıra dayağı şeklinde devam eder. “Psikopatlık ve Eğitim” tezi yazmayacağım. Keyfimizi kaçırmayalım. Kınayalım geçelim.

Anne ben Havaciva Kolu seçildim: Beslenme,Temizlik, Yeşilay, Çevre Kolu… Pazu bandını takarsın. Yazar üzerinde kocaman Kızılay Kolu. Mikrocerrahi Anabilim Dalı Başkanı edasıyla dolanırsın. Niyet; küçük yaşta sorumluluk almayı öğretmektir. Akıbet derslerin kaytarılmasıdır.

Daha neler neler… Ama yer dar. Vee, yazının sonunda benim de sizden bir ricam var. Lütfen gücünüz ölçüsünde öğrencilere yardım edin. Hiç fark etmez; bir matara, bir defter, bir kalem… Kim bilebilir ki o çocuk o kalemle neler neler yazar…

Halime Gürbüz / Türkiye Gazetesi

İsmail Sarbay

Hekim. Opereyşın'ın kurucu ortağı ve isim babası. Görseli yazıya tercih etmesiyle tanınır. Hobilerine titizlikle sarılır.

Sevebilirsin...

3 Yanıt

  1. muhsin tarhan dedi ki:

    hos site gercekten.basarilar…
    halime gurbuz’u takip ediyorum.daha dogrusu onun sesiz devasa bir kitlesi var. kimle konusam onu okuyor turkiyenin her kesiminden. olanustu bir zekaya sahip.cok iyi yaziyor.uslubu alisila gelmis degil.ama ne anlatmak istediginde gayet hakim….

    kolay gelsin…

  2. aysin toplu dedi ki:

    mukkemmel yaziyor…..

  3. gulnur tekogullu dedi ki:

    Sitenizi cok sevdim.
    Hele bir de Halime Gurbuz’un yazisi olunca daha da sevdim…Onu her okudugumda mest oluyorum… Sagduyulu yazilari da takdirlik.

    basarilar.