Entelim, entel göremedim!
Güzel bir Paris gecesiydi. Eiffel Tower’ın en üst katında sütlü kapuçinomu içiyordum. Aah döla Pağis… Entel olmak başkaydı ya.
Güzel bir Paris gecesiydi. Eiffel Tower’ın en üst katında sütlü kapuçinomu içiyordum. Aah döla Pağis… Entel olmak başkaydı ya.
Flickr, ilginç bir fotoğraf serisine ev sahipliği yapıyor. Linkteki kilise (Kutna Hora Kemik kilisesiymiş ) tam 40.000 insanın kafatasını barındırıyor. Belli ki zamanında Hristiyan sanatçılar realism akımında doruk noktasına (!) ulaşmışlar. Gezebilene aşk olsun.
Bu devirde üyelerine 2 mb‘lik mail kutusu vermek, onlarla dalga geçmekten başka bir şey değil. Hele 1 gb, 2 gb gibi, çıtayı yükselten değerler varken, dalga geçmenin de ötesinde, hakaret olarak addedilebilir.
Bir İtalyan amca kendileri için hoş bir Flash animasyonu hazırlamış.
Firefox’un “alan adı eşleşmiyor” hatası… Kullandığı Türkçe müthiş 🙂
Bir arkadaş belini tuta tuta anlatıyor: Bizim mahalleye çok da uzak olmayan bir dükkanı kahve yaptılar. 2-3 hafta yapımı sürdü. Nihayet bitince sandalyesiydi masasıydı taşıdılar kahveye. Kapısına da dana kadar yazı astılar:
Aşırı sinirli biri, havalimanında “bavul kabul bankosu”ndaki ilgili memura etmediği hakareti bırakmamış. Müşterinin abartılı kabalığı karşısında, banko memuru sakin ve güleryüzlü bir şekilde davranıyor, hiç cevap vermeden işine devam ediyormuş. Adam işi bitip gidince, bir arka...
Youtube’da, tişört katlamak için mukavvadan hazırlayabileceğiniz bir alet var. Tek problem biraz büyük olması: