Kırkına Gelen Erkekler
Pulitzer ödüllü ABDli şair Donald Justice’ın “Men at Forty” şiirine ilk defa rast geliyorum. Türkçesini göremeyince kendimce Türkçeye çevirmek istedim. Sadece 40’ına ulaşmış değil, oralara yaklaşmış her erkeğin kendinden bir şeyler bulabileceğine eminim. Türkçe çevirisinden sonra, İngilizce orijinalini de bulabilirsiniz.
Kırkına Gelen Erkekler
Kırkına gelen erkekler,
Öğrenirler usulca kapatmayı,
Bir daha dönmeyecekleri
odaların kapılarını…
Dinlenirken bir merdiven sahanlığında,
Hissederler, şimdi ayaklarının altında
hareket eder bir gemi güvertesi gibi
Ama hafif bir dalgayla
Ve aynaların derinliklerinde
Yeniden keşfederler
Gizlice babasının kravatını
denemeye çalışan çocuğun yüzünü
ve o babanın yüzü,
Hala köpüğün gizemiyle sıcak.
Artık evlat olmaktan çok babalarıdırlar
Bir şey doldurur içlerini, bir şey
Bu cırcır böceklerinin
alacakaranlık sesi gibi, muazzam,
Yamaçtaki ormanları kaplar
İpotekli evlerinin arkasındaki…
Men at Forty
Men at forty
Learn to close softly
The doors to rooms they will not be
Coming back to.
At rest on a stair landing,
They feel it
Moving beneath them now like the deck of a ship,
Though the swell is gentle.
And deep in mirrors
They rediscover
The face of the boy as he practices trying
His father’s tie there in secret
And the face of that father,
Still warm with the mystery of lather.
They are more fathers than sons themselves now.
Something is filling them, something
That is like the twilight sound
Of the crickets, immense,
Filling the woods at the foot of the slope
Behind their mortgaged houses.
1967