Zaruret ve Lüks
Sırtına geçirecek bir gömleği olmadığı halde baloya gitmek için esvap yaptıran kadın.
Evinde yiyeceği ve acele işi olmadığı halde kısa mesafelere gitmek için otomobile binen erkek.
Okuyucu ve özlü bir muhtevası olmadığı halde ve lüks kağıda basılan kitap.
Muharrirlerine para vermediği halde ilaveler, renkli tablolar neşreden mecmua.
İçinde yıkanacak bir odası olmadığı halde cephesi, kapısı, duvarı ve tavanı süslü apartman.
Ertesi gün yiyeceği olmadığı halde o günün akşamı davetlilere ziyafet çeken aile.
Bina kirasını vermediği halde âzâsına suvareler veren cemiyet.
Göbeğindeki pisliği ve molozu kaldıramadığı halde asma köprü sayıklayan şehir.
Yalnız bizde görülür ve aynı fasiledendir.
Peyami Safa-Tan (4 Mart 1936)