Market masraflarınızı kısmanın 10 yolu

Market masraflarınızı kısmanın 10 yolu

Kriz olsa da olmasa da en çok yakındığımız masraflardan biridir market alışverişi. Şöyle bir dolaşayım diyerek çıktığınız alışveriş turu, kasa göründüğünde bir araba dolusu eşya ile sonlanabilir. Peki hepsi mi lüzumludur? Genelde bu aldıklarımızın yarısına yakını fazladan eşya statüsüne girer. Sonra da “Arkadaş, yoğurt bitmeden kullanım süresi bitti.” gibi yakarışlarda bulunuruz. üstelik böyle büyük alışverişlerde yine de bir şeyleri unuturuz. Ketçabı alır, patatesi bırakırız. Marketin başında aklımızda olan yemek tarifi, reyonları gezdikçe sürekli değişir. Market arabasının altındaki malzemelerle üsttekiler birbiriyle uyuşmaz. Sonuç; kasiyerin önünde kaos, evde fiyasko… Ama basit birkaç tedbirle bu işin üstesinden gelinebilir, garanti olmamakla birlikte:

Bütçenizi ayarlayın.

Bütçenizi ayarlayın.Alışverişe çıkmadan önce kendinize bir limit koyun. En fazla şu kadar liralık alışveriş yapacağım deyin. Bu gereksiz yere harcama yapmanızı ve ihtiyacınız olmayan ürünü almanız önleyecektir. Üstelik bunun maddî durumunuzla ilgisi de yoktur. Boşa harcama her türlü ailede boşa harcamadır, öyle görülmese bile.

Liste yapın.

Tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu belirleyin. Bir yemeğin malzemeleri olabilir mesela. Bunu liste hâline getirin. Böylece markete girdiğinizde “Nereden başlasam?” demeden nokta atışı yaparak ihtiyaçlarınızı temin edebilirsiniz. Bu hem zaman hem de para kaybını önler.

Evdeki bitmeden yenisini almayın.

Bu ne yazık ki çok sık yapılmaya başlanan bir davranış. Evde ekmek varken ekmek almak, birinden birinin bayatlamasına hatta küflenmesine yol açabilir. Aynı durum yoğurdu, salçası, mayonezi, peyniri vb için de geçerli. Markete gitmeden önce şöyle bir bakının. Evdekinin bittiğininden emin olduktan sonra yenisini alın.

Marketin kendi markalarını deneyin.

Bazı market zincirlerinin kendi isimlerini taşıyan ürünleri vardır. Kolasından deterjanına, makarnasından, tereyağına kadar geniş bir yelpazeye sahip olabilir. Bunlar, bilinen bazı markaların o markete özel ürettiği yan markalardır. Kaliteleri genelde pek farketmez. Marketler kendi adlarını taşıdığı için bunlarda kâr marjlarını biraz daha düşük tutarlar.

Bozulmayacak gıdaları toptan alın.

Bütçenizi ayarlayın.Pirinç, bezelye, kuru fasulye, nohut, makarna gibi kuru gıdaları toptan alın, tabi evinizde onlara ayırabileceğiniz nemsiz bir yer varsa. Çoğu müstakil evin bir kiler bölümü bulunur ki zaten o da tam bunun içindir. Eğer sizin kileriniz yoksa, mutfak dolaplarınızdan birini buna ayırabilirsiniz. Buna değer, çünkü toptan alış normal fiyattan daha ucuzdur. Marketin aldığı fiyata almış oluyorsunuz. Marketin malın üzerine koyduğu kâr cebinizde kalıyor.

Markete aç karnına gitmeyin.

Hele ki iftar önü. Normalde dönüp bakmayacağınız aperatiflere nasıl iştahla bakmaya başladınıza siz bile şaşırırsınız. “Şunu da alayım, bunsuz doyamam, canım ne de çok çekti, yemekten sonra tatlı niyetine…” diyerek, market arabasını ağzına kadar doldurur da “Onu da alsam mı acaba?” dersiniz. Boyunuz kadar fişi görünce de yüreğiniz hoplar ama o saatten sonra şunlar kalsın demek de epey zordur.

İmkanınız varsa bazı sebzeleri kendiniz yeriştirin.

Bu müstakil evlerde yapılabilecek bir şey. Zira bunun için küçük de olsa bir bahçe şart. Eğer müstakil eviniz varsa biraz zahmete katlanarak bazı sebzeleri kendiniz yetiştirmeyi deneyin. Ayrıca bitkilerle uğraşmak insanı dinlendirir, en azından ruhen.
Buzdolabınızı, kilerinizi kontrol edin

Buzdolabınızı, kilerinizi kontrol edin.

Bunu tam olarak ne eksik onu anlamak için yapmanız gerekir. Karnıyarık pişirmeyi plânlarken patlıcan almadığınızı farketmeniz pek de iyi bir başlangıç sayılmaz. Bu kontrol işlemi evde olanlardan almanızı da engeller.

Evinizdekileri değerlendirin.

Elinizdeki malzemeleri farklı şekillerde kullanarak yemek yapmayı deneyin. Bir iki denemede kıvamı tutturursunuz. Yok “Ben bugün illâ şatobrian yiyeceğim.” diyorsanız, tasarrufa el sallayın.

İndirim kuponlarından yararlanın.

Hemen hemen bütün marketler arasıra hediye çekleri, indirim kuponları verirler, belli bir fiyat ve üzeri alışveriş yapanlara. Sırf bunları elde etmek için o meblağa ulaşmaya çalışmayın ama kupon kazandığınız zaman da onu bir kenara atmayın. Ayrıca kampanya ürünlerinden de mümkün olduğunca yararlanmaya gayret edin.

Bu 10 maddenin de hedefi masrafı kısmak yani tasarruftur. Tasarruflu olmayı fakir işi görenler ne yazık ki gün geçtikçe artıyor. Lakin para harcanınca gider; onu fakir de harcasa, zengin de.

İsmail Sarbay

Hekim. Opereyşın'ın kurucu ortağı ve isim babası. Görseli yazıya tercih etmesiyle tanınır. Hobilerine titizlikle sarılır.

Sevebilirsin...