Facebook’un kurucusuyla röportaj

Facebook’un kurucusuyla röportaj
Facebook‘un kurucusu Mark Zuckerberg, Facebook’un tahminlerin ötesindeki yükselişini ve platformun gidişatını anlatıyor.

Mark Zuckerberg– Facebook’un basit bir projeden bugünkü haline, dünya devliğine nasıl yükseldiğinden bahsedebilir misiniz?

İnsanların çoğu iletişim kurmak, organizasyonlar düzenlemek için Facebook’u kullanmaya başladı. Bizim Facebook’ta yapmak istediğimiz şey, insanların daha resmi bir şekilde birbirlerine bağlanmalarını ve birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlamak. Kullanıcılarımızla daha çok güvene ve empatiye dayanan bir ilişki kurmaya çalıştık. İnsanların birbirleriyle bağlantıları, projenin bu kadar büyümesine sebep oldu. Buna yakın zamandan bir örnek verebilirim. Bildiğiniz gibi yakın zamanda uluslararası sahaya açıldık. Yalnızca İngilizce bilenlerin Facebook’u kullanabilmeleri istemiyorduk. İlk olarak Şubat’ta İspanyolca ile farklı dilleri de desteklemeye başladık. İspanyolca’yı desteklemeye başladıktan sonra adeta bir yığılma oluştu. Bu gerçekten dikkate değer bir gelişmeydi: Bir kaç kişi İngilizce diliyle siteye giriş yapıyordu ve İspanyolca desteklenmeye başladığında bu sayı çok arttı.

– Neden Facebook? Yani insanlar interneti zaten iletişim kurmak için kullanıyorlar. Facebook’un bu noktada onlara sağladığı artı neydi?

Kaliteli bir platformumuz var. İnsanların daha rahat iletişim kurabilmeleri için bazı araçlarımız var. Yani biz, insanların, zaten daha önce iletişim kurmuş oldukları insanlarla, daha etkili iletişim kurabilmeleri için çalışıyoruz. Böylece bir kişi, tanıdığı pek çok kişiyle aynı ortamda, daha etkili bir biçimde iletişim kurabiliyor.

– Pek çok site kuruldukları ülkede veya dilde rahat çalışmalarına rağmen, uluslararası çalışmaya başladıklarında yeterince başarılı olamıyor. Facebook bu işi problemsizce başardı gibi. Ne dersiniz?

Evet. Herkes iletişim kuruyor. Herkes önceden tanıştığı insanlarla görüşmeye ihtiyaç duyuyor. Daha kurulduğumuz ilk zamanlardan itibaren insanları birbirine bağlamayı amaçladık ve iletişimin global bir değer olduğunu düşündük. Birgün dünyadaki herkesin kullanacağı bir sistem yapılabileceğini düşünüyorum. Facebook bu kadar büyüyebilir mi bilmiyorum ama, böyle bir platformun kurulacağını tahmin ediyorum.

– Başka bir konuya geçelim. Bütün bu amaçlarınızın yanında bir de para kazanmanız gerekiyor. Reklam işlerinden bahsedelim mi? Microsoft’la ilişkileriniz nasıl gidiyor?

Microsoft ile anlaşma yaparken, insanların siteyi kullanış biçimlerine göre reklamları dağıtmayı düşündük. Meşhur 15 milyar dolar konusu da bu sırada ortaya çıktı. Facebook’ta insanlar birbirleriyle iletişim kuruyorlar. Birisinin profiline girdiğiniz zaman, arkadaşlarını, beğendiği filmleri, dizileri… görebiliyorsunuz ve bunlar da gerçekten reklama açık alanlar. Kurmaya çalıştığımız sistem, insanların sitede yaptıkları işlemlerle bağlantılı olarak, onların çalışmalarını bölmeyecek şekilde çalışıyor. Reklam anlaşması yaptığımız şirketlerin de anlaşmalarımızdan memnun olduklarını söyleyebilirim.

Mark Zuckerberg

– Facebook platformunun şu andaki durumu ne?

Platformun çekirdek bir hali var ve zaman ilerledikçe bu platformun büyük kısmı, geliştiricilerimiz dışındaki insanlar tarafından oluşturulmaya başlandı. Profil, mini feed derken pek çok farklı bölüm eklendi. Belli bir alanda daha bilgili insanlar, kendi uygulamalarını oluşturabiliyorlar böylece. Biz yalnızca ekosistemi denge altında tutarak, insanların daha iyi bir iletişim tecrübesi yaşamaları için çalışıyoruz. Facebook’da uygulamalar yoluyla pek çok farklı sistem kullanılabilir. Bu uygulamalardan başka sitelere bağlı olarak çalışanların sayısı her geçen gün atıyor. Bu uygulamalar insanların paylaştıkları bilgilerini alıp kullanabildikleri gibi, bu bilgilere eklemelerde de bulunabiliyorlar.

Arayüzle ilgili bazı hatalar yaptık. Fakat sonra bunları düzelttik. Yavaş yavaş öğreniyoruz. Yeni sayılabilecek bir şirketiz ve öğreneceğimiz çok şey var.

– İnsanlar Facebook’ta kendileriyle ilgili pek çok bilgi veriyorlar ve bunun başka sitelerle paylaşılmasından da çekiniyorlar. Bilgi güvenliğini nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz?

Biz insanların kendi bilgileri üzerinde tam kontrole sahip olabilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Hangi bilgilerini paylaşmak istiyorlarsa onu paylaşabilmeliler. Cep telefonu numaralarını ele alalım. Facebook kullanıcıların %20-25’i cep telefonu bilgilerini dolduruyorlar. Bunu rahatlıkla yapıyorlar çünkü kolayca “Bu bilgimi arkadaşlarımla paylaşmak istemiyorum” diyebiliyorlar. Eğer 60 milyon insanla bu bilgilerini paylaşmak isterlerse, bunu da kolayca yapabiliyorlar. Yani insanlara tanecik kontrolü adını verebileceğimiz bir kontrol yetkisi veriyoruz. Hangi bilgilerini kimlerle paylaşacaklarına kendileri karar veriyorlar.

Bugüne kadar yaptığımız hataların neredeyse tamamı, insanlara yeterince kontrol yetkisi vermememizden kaynaklandı.

– Son olarak uygulamalardan biraz daha bahsedelim. Uygulamaların kötüye kullanılabileceğini biliyoruz. Böyle bir konu için Facebook’ta ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Bir noktaya kadar geliştiricilerin istediklerini yapabilmelerine imkan sağlıyoruz. Kişilerin profillerine bir kutu ekleyebiliyorlar örneğin. Ancak bu noktadan öteye geçerlerse ve spam yapmaya başlar, kişisel bilgileri çalmaya çalışırlarsa filtreye takılıyorlar. Sistemimiz tamamen güvene dayalı ve sistemin gidişatı da bu yönde. Pek çok insan bir uygulamayı işe yarar bulduysa tamam. Ancak insanlar “Bu uygulama sınırı aştı” diyorlarsa, gerekeni yapıyoruz.

– Başka bir şey eklemek ister misiniz?

Bu tip görüşmeler hoşuma gidiyor. Genellikle kendimizi, önemsediğimiz değerlerin yerine, Facebook’un şirket olarak değerini veya şirket işlerini konuşurken buluveriyoruz. Bu sebeple teşekkür ederim.

BusinessWeek‘in Mark Zuckerberg ile Mart 2008’de gerçekleştirdiği röportajdan tercüme edilmiştir. Fotoğraflar Brian Solis’e aittir. (Photo Credit: Brian Solis)

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...