Oku ya da Bağımlı Ol
Bugünlerde televizyonda reklamlara dikkat edin. Sigara ile ilgili çeşit çeşit kamu spotu var. Belki birkaç senedir var. Ne kadar faydalı oluyor ya da olmuyor bilemem ama sigara ile mücadele için tam da gereken şey buna benziyor.
Sigaranın nasıl popüler olduğuna dikkat etmek lazım. Bu gün adeta bir kült. O günleri gören birinin yazısında okudum. İstanbul’u kuşatan İngilizler halka bedava sigara dağıtmışlar. İngilizlerin keyfimizin kahyası olması ihtimali her ne kadar sevimli dursa da o kadar iyimser olamayacağımız bir dünyadayız. Yani öyle bir dünya yok.
Gerçekte ne oldu? Bugün Türkiye’de yıllık 15 milyar TL’nin döküldüğü sigara çukuru ne kadar derin? Birçok bakanlığın bütçesini katlayan milyarlar sokak hayvanlarını korumak için mi kullanılıyor yoksa bu çarkın dönmesi için yeni yeni hileler geliştirmek için mi?
Bu sorunun şimdilik cevabını bilmiyorum ama bildiğim şey şu: Çoğu kişi çaresizce içtiği sigaradan kurtulamayacağını düşündüğü için içmeği bırakmıyor ve bu yüzden can hırsızlarına teslim olmuş vaziyette. Zamanında ben de dahil bir çoğu abartıldığını düşünüyor zararlarının. Abartılmış tüketimin sığındığı argüman bu: Zararları çok abartılıyor.
İnsan hayatı kandırılmayı haketmeyecek kadar değerli olmalı. Kendinize bu ara bir iyilik yapın ve bir sigara bırakma polikliniğine gidin. Herşey on dakika. Bahaneleri ve kendinize söylediğiniz yalanları bu sefer bir kenara bırakın. Bir hafta sonra yeni halinizden memnun değilseniz, sabahları dinlenmiş olarak uyanmıyorsanız yukarıda okuduklarınızın hepsini unutun ve geri başlayın.
