Plan
Amerika’da bir bankayı soyan iki hırsız, çaldıkları büyük miktardaki para ile planlarına uygun alarak uzay mekiğine atlayıp Ay’a inerler. Araçtan çıkar çıkmaz biri diğerine der ki:
Amerika’da bir bankayı soyan iki hırsız, çaldıkları büyük miktardaki para ile planlarına uygun alarak uzay mekiğine atlayıp Ay’a inerler. Araçtan çıkar çıkmaz biri diğerine der ki:
Kasap müşteri isteklerini yerine getiriyordu. Karısı da ziyaretine gelmiş, iskemlede oturuyordu. Yaşlı bir müşteri işini bitirdi, paketini alıp çıktı. Kadın da kocasına sordu:
Aşırı sinirli biri, havalimanında “bavul kabul bankosu”ndaki ilgili memura etmediği hakareti bırakmamış. Müşterinin abartılı kabalığı karşısında, banko memuru sakin ve güleryüzlü bir şekilde davranıyor, hiç cevap vermeden işine devam ediyormuş. Adam işi bitip gidince, bir arka...
Sıcak, güzel bir Temmuz sabahıydı. Dinlendirici bir sessizlik vardı. Cemil çok mutlu bir aile babasıydı. Gerçi çocukları yoktu ama sorumluluklarını bilen bir kocaydı.
Günün birinde, büyük bir yarışma düzenlenmiş… Tamı tamına kare biçiminde bir oda… danın karşılıklı köşelerinde “Süpermen” ile “Örümcek Adam”, diğer köşelerinde ise “Saygılı Danimarkalı” ile “Saygısız Danimarkalı”… Tam köşegenlerin kesiştiği orta noktada da bir tenis topu…...
Kars’ta bir yerel TV, halkla röportajlar yapıyormuş. Muhabir, yaşlı amcaya sormuş: – Şehirden, hizmetlerden memnun musun? – Allah dövlete, millete, kaymakam bege, bölediye başganımıza zeval vermesin! – Derdin yok mudur?
Yerli satıcılar Çinlilerin istilasından şikayetçi. “Ucuz ucuz ve kalitesiz mallar kapış kapış gidiyo, bizimkiler dükkan rafları süslüyo!”. Bunlardan en önemlisi de ayakkabılar.
3 yaramaz tıfıl aralarında tartışıyordu. -Benim babam, arabasıyla iki saatte İstanbul’dan Ankara’ya gider. -Sen ne diyorsun, benim babam uçağı ile 1 saatte dünyayı dolaşır.