Nasıl Edison gibi not tutulur?

Nasıl Edison gibi not tutulur?

Thomas Edison, muhtemelen tarihin en çok not tutan bilimadamlarından biriydi. Ömrü boyunca 5 milyon sayfadan fazla not tutmuştu. Önemli çalışmaları (Evet, ampülü bulmak gibi…), izleyeceği adımlar, hemen hemen aklından geçen her şey bu notlarda yazıyordu. Peki onun gibi not tutmak ne işimize yarayabilir? Kendi ismiyle 1000’den fazla patenti bulunduğunu düşünürsek, acaba “Düzenli not tutmak insanı başarıya ulaştırabilir” diyebilir miyiz?

Bu yazımızda, Edison gibi not tutmanın avantajlarını listeleyeceğiz.

Çalışmanızdaki bütün önemli ilerlemeleri bir yere not edin. Böylece başarısız bir hareketinizi tekrar etmekten veya aynı deneyleri tekrar etmekten kurtulabilirsiniz. Edison’un bu yöntem, bir dönem yanında çalışan başka bir bilgin Nikola Tesla tarafından “deneysel ağ” olarak adlandırılmıştı. Edison gibi sıkı çalışan ve çok sık yeni yöntemler deneyen birisi için sistemli çalışmanın önemli olduğu bir gerçek.

İleriye bakın. Edison’un listesi sadece yaptıklarını içermiyordu. Yapacağı görüşmeler, yapılacaklar listesi, bağlantılar, bundan sonra neler yapacağına dair bilgiler de notlarında yer alıyordu.

Geriye bakın. Geriye dönüp yaptıklarını kontrol edebilme imkanı, bir çok yönden işimize yarar. Örneğin Edison, kendisine açılan davalarda ve kendisinin açtığı davalarda, tuttuğu notları delil olarak sunmuş ve başarılı olmuştu. Rakipleri, genelde kayıt tutma konusunda kendisiyle yarışamadıklarından, yasal çatışma durumlarında Edison’a yeniliyorlardı. Söylediği, anlattığı şeyleri kolaylıkla bulabiliyor, gösterebiliyordu. Not tutarak, bu bilgiler için hafızasına güvenmekten kurtulmuştu.

Aranabilir bir dosyalama sistemi kurun. 5 milyon sayfa nottan bahsettiğimiz zaman, ilk aklımıza gelen şey, arama konusu olmalı. Gerçekten bu boyutta bir arşivi fonksiyonel bir şekilde gruplandıramazsanız, asla altından kalkamazsınız. Üstelik tuttuğunuz notlar da bir işinize yaramaz. Edison, notları zamana veya içerdiği bilgiye göre farklı şekillerde dosyalıyordu. Bu şekilde istediği bilgilere kısa zamanda ulaşabiliyordu. Tabii ki o zaman bilgisayar sistemleri yoktu. Bu yüzden kısa zaman sözcüğünü, bulunduğu tarihe göre anlamak gerekiyor. Bugün ARA tuşuna basarak istediğimiz veriyi bulmak, tabii ki çok daha hızlı olacaktır.

Kim, ne, nerede, ne zaman, ne kadar? Edison, finansal bilgilerini bu şekilde depoluyordu. Kendisine gelenlerle, kendi göndereceği mektuplar da bu bilgiler ışığında kategorize ediliyordu.

Nasıl ve niçin? Elbette Edison, nasıl ve niçin sorularına detaylı cevaplar vermek zorundaydı. Yaptığı iş gereği, ürünlerinin patentlerini alabilmesi için ürünün nasıl çalıştığını ve neyin niçin yapıldığını detaylı biçimde anlatması gerekiyordu. Daha önce de söylediğimiz gibi, tuttuğu notlar sayesinde patentlerini rakiplerine kaptırmıyordu. Edison’un bu buluş ve detaylı kayıt sistemi, daha sonra modern endüstriyel araştırma enstitülerinin temelini oluşturdu.

Hafıza yardımı. Edison’un çok kuvvetli bir hafızası vardı. Pek çok konuda bilgisi vardı ve kendisine söylenenleri ve söylediklerini kolay kolay unutmuyordu. Bu durumun, not tutmasına bağlı olduğu söylenir. Yazması gereken her şeyi not ettiğinden, her şeyi hatırlamak zorunda olduğunu hissetmiyordu. Garip bir şey gibi gelebilir ama, not tutması, hafızasını kuvvetlendirmişti. Hatırlaması gereken her şeyin bir yerde not edilmiş olduğunu bilmesinin verdiği güven ve hafıza dinginliğiyle, hafızasını pek çok insandan çok daha verimli kullanabiliyordu.

Peki Edison’un bu sistemini günümüze nasıl entegre edebiliriz? Bir kere artık tablet kalemlerimiz var. Elimizi mürekkebe değdirmeden not tutabiliyoruz. Edison’un notlarının bile internete atıldığını düşünecek olursak, kağıda elimizi sürmeden not tutmanın ileriye dönük olarak çok daha faydalı olacağını anlayabiliriz.

Kuracağınız sistem Edison’un sistemiyle yarışabilir mi? Edison’un sistemi her şeyden önce genişleyebilir şekilde tasarlanmıştı. Sizinki öyle mi? Tutttuğunuz notların ne kadarı ortak kategorilere giriyor? Edison verilerini tamamen kaydetti ve bu da çalışmalarının başarısını arttırdı. Sizin sisteminiz çalışmalarını verimli hale getirebilir mi? Kurduğunuz sistem, çalışma alanınızı değiştirdiğinizde yeni işinize uyum sağlayabilir mi?

Edison, yaşadığımız şeylerin yazmaya değer olduğunu düşünüyordu. Edebiyattan, sanattan, süsten uzak notlar; ağdadan, şatafattan uzak kelimeler…

Nasıl yaşadığımızı anlatmanın en gerçekçi yolu sizce de not tutmak değil mi?

Bu yazının hazırlanmasında How to Take Notes like Thomas Edison yazısından yararlanılmıştır.

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...

6 Yanıt

  1. Gürkan dedi ki:

    Aradan çok uzun zaman geçmiş olmasına rağmen, yeni gördüğüm ve emeğinize saygı duyduğum için teşekkür etmek istedim. Teşekkürler.
    Not tutma konusunda çok aydınlatıcı.

  2. Ottoman dedi ki:

    Yıl 2021 daha yeni keşfettim. Çok güzel bir içerikmiş emeğinize sağlık.

  1. 16 Ekim 2007

    […] http://www.opereysin.com yazmış tıklayınız […]

  2. 17 Ekim 2007

    […] Nasıl Edison gibi not tutulur? [flickr] mezzoblue – Thomas […]

  3. 23 Ekim 2007

    […] kalem,pda,telefon…) ne olursa olsun etkili not tutmayı bir alışkanlık edinin. Edison nasıl not tutuyorsa sizin daha da etkili bir not tutma alışkanlığınız olsun. Kendi hafızanıza güvenin iyi bir […]