“Ay çocuk delirdi!”

“Ay çocuk delirdi!”

Herşey sıcak bir yaz günü, oğlunu bilgisayar başında kendi kendine konuşurken gören Suzi’nin kocasını çağırmasıyla başladı. Güzelim öğlen sıcağında, üzerinde atleti, dehşetli göbeğini sıvazlayarak bahçedeki salıncakta uyuklayan Ramiz Bey, karısının canhıraç çığlıklarıyla olay yerine geldiğinde bazı şeyler için artık çok geç kaldığını fark etti.

Oğlu oracıkta, bilgisayara dönmüş el kol hareketleri yapıp konuşuyor, arada bir gülüyor, bazen de homurdanma benzeri sesler çıkararak tuşlara basıyordu. Güneş geçmiş olabilirdi kafasına… Hayır hayır! Bu çocuk zaten aylardır böyle bir garipti. Oğlunun yanına giden bağrı yanık babanın hitaplarına, oğlu “Hö? Hea?!” tipi tepkilerle karşılık verip, gerisin geri tuşlara yumuluyordu. Ramiz Bey kararını verdi. Kapıda eli ağzında bekleyen karısına bir işaret yaptı.

Yarım saat kadar sonra kapıda bir araba durdu. Arabadan inen 2 önlüklü enteresan tipleme, “O nerede?” tarzı bir soruyla eve girdiler. Ramiz Bey üzgündü ama artık yapabileceği bir şey yoktu oğlu için. Bu doktorları akıl hastanesinden çağırmıştı. Acıydı ama gerçekti: Oğlu delirmişti.

Sakallı olan doktor çocuğu görünce gözlerini kısıp başını salladı. Arkadaşına dönüp latince bir iki kelime höykürdü. Arkadaşının verdiği beyaz hasta önlüğünü eline aldı. Fakat heyhat, çocuğa yaklaşmaya çekiniyordu. Onun da evinde bekleyeni, “Baba baba” diye geveleyen minikleri vardı. Cesaretini toplayarak arkadaşıyla birlikte, hala ekrana dönmüş konuşan çocuğun yanına geldiler. “Noluyor?” demeye kalmadan çocuğu dürüp, odadan dışarıya çıkardılar. Çocuk hala kendi kendine gülüyordu ama konuşmayı kesmişti.

Tam arabaya bindireceklerken oğlan babasını yanına çağırdı. Babası üzgün üzgün oğlunun yanına geldi. Kulağına eğilen oğlunun söylediği kelimeler yine kendisine bir şey ifade etmeyen türdendi:

– Baba MeSeNe‘yi kapatın. Millet onlaynım sanmasın!

Aşağıda doktorlar, çocuğun yanına yaklaşırken görülüyor. Kapının eşiğindeki anne babanın üzüntüsü, her hallerinden belli.

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...

3 Yanıt

  1. €miR dedi ki:

    Şimdi burdaki mevzu gencin unuttuğu şey MSN’in otomatikman 5 dakika klavyeye dokunulmazsa “away” haline geçeceği 🙂 Garibanın son sözleri beyhude 😀

  2. Teknobilim.net dedi ki:

    Nerden biliyorsun çocuk belki o özelliği kapatmıştır…

  3. skolf dedi ki:

    yaw ha kapatmıs ha kapatmamış…cocuk orda deli gibi(zaten deli) mesene sini dusunuyor, siz hala kapatmıs kapatmamıs kavgasındasınız…cocuk gitti hanııııııııımmm!!!
    :D:D:D:D