Kategori: Edebi Hezeyanlar
Hayatın en önemli değişkeni zaman belki de. Siz hiç 60 yaşında maraton koşusunda şampiyon olan bir atlet gördünüz mü? Veya 50 yaşında Üç Büyüklerde oynayan efsane bir futbolcu? 20 yaşında bir fizik profesörü? Hayatın yapısı, dünyanın...
Bugün çok acı bir haber vardı medyada. Sabah saatlerinde 35 yaşında bir vatandaşımız Boğaz Köprüsüne çıkıyor. Amacı intihar etmek. Polisler yanına geliyorlar. Bu sırada, polislerden biri, boğaz köprüsünden geçen araçlardan kendisine yönelen bakışlara aldırmadan telefonunu çıkarıyor...
Sıcak bir yaz akşamında, dertlerimizden biraz uzaklaşmaya çalışarak başlamıştık sohbetimize. Ne oldu ne bitti bilmiyorum, dertlerimizden kaçmaya çalışırken, dertlerimizin davetsiz bir misafir gibi sohbetimizi ele geçirdiğini fark ettik hayretle. – Zorla güzellik olmaz, dedi dostum özetle.
Her insan ayrı bir dünya… Herkesin bir hayali var, bütün dünyadan gizlediği… Belki elalemin gülüp geçeceği, “ütopik” bulacağı bir hedefi… Belki hayatın sıradanlığına nispet yaparcasına, herkesi şaşırtacak kadar sıradışı bir arzusu var.
Düşünmenin de, görme gibi kör noktalara sahip olduğunun farkında mısınız? Hikayeye göre, altı kör adamdan, yanında durdukları bir fili tarif etmeleri istenir. Önlerinde duran şeye dokunarak hissettiklerine göre fikirlerini belirler; önlerinde duranın yılan, ağaç, duvar vs....
Farkındalığınızın seviyesini bilmem ama galiba biz Türkler biraz yükseklerden uçuyoruz. Hangi fabrikanın ihtiyacının ne olduğunu ya da hangi ulaşım hattının aslında nasıl olması gerektiğini veyahut aslında bu yemeğin nasıl yapıldığında daha güzel olduğunu bilmeyen birisi var...
Babaannem Osmanlı kadınıydı. Güçlü karakterliydi. Sevecen, cömert ve yardımseverdi. Kriz yönetiminde uzmandı. İstanbul’a komşu bir ilin ilçesinde geçti çocukluğum. Yıllarca “geniş aile” olarak yaşadık. Sonraları da altlı üstlü oturduk babaannem ve dedemle. Dedem ondaki potansiyeli görmüş...
Çayın soğudu. Bak, bir kere daha ıskaladın. Bir kere daha kaçırdın hayatın ritmini. Şimdi o çayı ya soğuk soğuk içeceksin, ki bunu kimse sevmez, sevmemeli, ya da gidip delikli taşa dökeceksin. İki ihtimalde de kaybeden sen...