Kategori: Edebi Hezeyanlar
Muhteşem bir yazar… Çok iyi bir tasarımcı… veya “oturduğu yerden para kazanan bir bilgisayarcı”… Dertli bir gönül… Hüzünlü bir adam… veya “duyguları sömüren bir dram”… Bir sporcu… Bir atletik vücut… veya “işi gücü atlamak zıplamak”… Çocukların...
Ben birçok şeyim: Yazar ve editör, arkadaş ve kız çocuğu, nişanlı ve partner, teyze, kız kardeş, bir köpek sahibi. Şef, koşucu, yogi, okur ve yemek ve gezi kitapları aşığıyım. Kırsala büyük ilgi duyan bir şehir insanıyım....
Annen alışık olmadığın bir saatte kaldırmıştır. Uyanmamak icin türlü taktikler denersin. Henüz tam çalışmayan zihninde sorgularsın bu zamansız uyandırılmayı. Gözünü zar zor açarsın. Başucunda üzerinde hala dumanı tüten yeni ütülenmiş temiz bayramlıklarını görünce anlarsın: Bayram Sabahı.
Hayat, her “Hıyarım var” diyene tuzlukla koşulamayacak kadar kısa. Lise edebiyat öğretmenimin “Bu nasıl giriş paragrafı?!” dediğini duyar gibiyim. Ama ne yapalım hocam, hit belası. Giriş dikkat çekici olmalı ki okunsun.
Anlayamıyorum Ey Ömrüm Bugün günlerden sanki ölüm Bir mezarlık var kimsenin bilmediği Oraya gömecekler yorgun bedenimi
Sevmek hoşlanmaksa kolaydır. Sevmek ‘takılmaksa’ kolaydır. Sevmek bağlanmaksa da kolaydır. Sevmek düşlemekse kolaydır. Sevmek paylaşmaksa.. Sevmek gülümsemek.. Sevmek mutlu olmaksa aynı zamanda, işte o zaman çok kolaydır. … Yok eğer…
2002 yılından beri iyi kötü bir şeyler yazıyorum internette. Yıllar içinde hem yazı üslubunda, hem de yazdığım konularda değişiklikler oldu tabi…
Hayat mücadele, olaylar safha Her olayda tekrar dağılır kartlar Her dağılım, gazetende yeni bir nüsha Okur gibi yapar en zalim kurtlar Dinler gibi, anlar gibi, ağlar gibi Kurtlar, “gibi” yapar hep sana karşı Bir pınar, yükseklerden...