Kategori: Edebi Hezeyanlar
Masai Mara‘dan aramıza katılan Hanute‘nin maceralarına kaldığımız yerden devam ediyoruz. Hanute’ye sorunuz olursa, Twitter hesabıyla iletişime geçebilir veya bu yazıya yorum atabilirsiniz. Göbekli beyaz adamın “My name is Murat! I’m Turk laayn!”* şeklinde bağırmasını kimse pek...
“Neredeyse sıramız da gelmiş” dedi elindeki sıra numarasını yanındaki kendi yaşlarındaki ak sakallı ihtiyara gösterirken. “Öyle” dedi ihtiyar. Kalın bir sesi vardı. Sakalını eliyle düzelterek devam etti: “Senin numara 22 galiba. Benimki de 20. İki sıra...
Bugün sizlerle, enteresan bir hikaye paylaşıyoruz. Hanute, Masai’den bildiriyor! Merhaba! Ben Hanute. Kabilemizin şefi Mtombe’nin oğlu ve tahtının 20 varisinden biriyim. Aslında taht üzerinde başkaları da hak iddia edebilir. Bizde akrabalık bağları çok kuvvetlidir. Opereysin.com’la internette...
Sabah yedide kalktı çocuk. Aceleyle elini yüzünü yıkayıp giyindi. Üzerine çikolata sürdüğü ekmeğin en lezzetli yerinde servise yetişmek için çıkmak zorunda kaldı. Çantasını zorlukla taşıyarak sokağın köşesine doğru yürüyüp servise bindi. Yol boyunca defterini, dizlerinin üzerine...
Yıllar önce eğitim için bir başka şehire gittiğimde yeni başladığımda, kendimi büyük bir boşlukta hissetmiştim. Alıştığım şehirden bir anda koparılmak, ailemden, arkadaşlarımdan ayrı kalmak; bir süre gerçekten bocalamama yol açmıştı. İlk günler, hiç geceler gelmesin istedim...
Halbuki ne kadar çok birbirimize benziyorduk. Sanki hepimiz birdik. Boyumuz hemen hemen aynıydı: 50 santim. Kilomuz üç aşağı beş yukarı 3400 gramdı. Biliyor musunuz, baş çevrelerimiz bile aynı uzunluktaydı. Hepimiz birbirimize benziyorduk, doğduğumuzda. Soyadlarımız başkaydı gerçi...
Nasıl desem, o kadar anlık olduk ki: Anlık mesajlaşma, anlık hisler, anlık zevkler… Anlık başarılar, anlık bağlar, anlık yakınlıklar ve hatta anlık hayatlar… Sonunda da anlık anlar. Halbuki hayatta bazı şeylerin anlaşılması için “bir an”dan çok...
Ağlıyorsun, biliyorum. Biliyorum, çünkü gözlerinden dökülen her damla yaş, bir kor parçası olup düşüyor yüreğime. Eritiyor yüreğimi. Ete değen kor gibi yakıyor beni. … ve “ben”den, dumanlar yükseliyor, yüreğim eridikçe. İşte o dumanlar, karanlık bir bulut...