Yazar: İbrahim

Firefox vs Internet Explorer!

BBSpot‘tan Brian Briggs “Firefox mu Internet Explorer mı?” sorusuna mizahi bir yaklaşımda bulunmuş.* Yazıyı okuduktan sonra tekrar cevaplayın: Sizce hangisi daha iyi? İsimler Internet Explorer: Microsoft çıkardığı her ürünün ismini, amacını en iyi şekilde açıklayacak biçimde...

Based on a true story!

İyi yazar olmanın yollarıyla ilgili bir yığın yazı okumuşsunuzdur bugüne kadar. Kimisine göre iyi yazar olmanın yolu, halkın nabzını tutabilmektedir. Kimi, “Gerçekçi yazan, iyi yazardır” der, kimisiyse iyi yazar olmayı, insanlara doğru mesajlar verebilmeye bağlar. Hasılı...

“Ekmek yoksa, pasta yesinler!”

Marie Antoinette, açlıktan kıvranan yoksulların şikayetleri üzerine verdiği söylenen cevapla ünlüdür: “Qu’ils mangent de la brioche.- Ekmek yoksa, pasta yesinler.“ Bu sözler neden ün kazandırdı ona? Çünkü soğuk nevalenin ve kalpsizin biriydi; değil mi? Ama aslında...

IE 7 – Clear Type Seçimi

İnternet Explorer 7’yi yüklemişseniz (ABD’nin dörtte birinin şimdiden IE 7 kullanmaya başladığı söyleniyor) yazı tiplerinin farklı görünmesi dikkatinizi çekmiştir. Bu değişik görünümün sebebi, IE 7’de Clear Type’ın kullanılabiliyor olmasıdır. IE 7 ekibi, Clear Type’ın özellikle LCD...

Batın Sendromu

Doktor, tıp öğrencilerini eğitim için hastanın başına götürüyor. Hasta halsiz durumda yatıyor. Doktor öğrencilere hastayı göstererek konuşuyor:

Çeşitlilik / Variety

Bu yazı Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde yazılmıştır. This post was published in two languages as Turkish and English. Çeşitlilik, hayatımızın her alanında karşılaştığımız bir durumdur. Çiçekler, böcekler çeşit çeşit olduğu gibi, tabiatın renkleri de...

Küçük formları nasıl daha erişilebilir yaparız?

Küçük bir alana, form sığdırmak istediğinizde, bu işin ne kadar zor olduğunu fark etmişsinizdir. Gerçekten de web sitenize form eklemek bazen tam bir işkence halini alabiliyor. Minnacık bir alana sığdırılmış formların, kağıt üzerinde harika göründükleri bir...

Anne!

Hava serindi. Keyfi olana zindelik verebilirdi belki ama Hakan’ın moralini düzeltmeye yetmiyordu. Usulca annesinin yanına sokuldu. İşte yine, o her gün buluştukları ağacın altındaydılar, yan yana. Derin bir nefes aldı, dudağını burarak konuştu: – Merhaba anne!...