Istakozlar yaşlanmaz mı?

Istakozlar yaşlanmaz mı?

Istakozların biyolojik olarak ölümsüz oldukları iddiasını duymuşsunuzdur. Ancak bu pek doğru sayılmaz. Gerçi daha sonra bahsedeceğimiz üzere bu biraz da anlamsal bir tartışma.

Peki sosyal medyadaki, ıstakozların yaşlılıktan dolayı ölmedikleri ile ilgili yazıların kaynağı nedir?

İnsandan ıstakoza kadar, yeryüzündeki bütün canlılar hücrelerden oluşur (Şaşırdınız, değil mi?). Ancak hücre çoğalması, kromozomların ucunda bulunan ve telomer adı verilen nükleotid dizileriyle sınırlı olarak gerçekleşiyor. Özetle, telomer DNA’nın ipliklerinin tamamlanmamış olmasını ve ayrıca ipliklerin kazara komşu kromozomlarla birleşmesini engelliyor.

Buradaki sorun ise uçtaki başlıkların, her hücre bölünmesinde kısalması. Bunun sebebi, küçük RNA parçaları yardımıyla DNA’yı kopyalayan enzimlerin bu işlemi kromozomun ucuna kadar devam ettirememesi. Yani her kopyalama işleminde bir şeyler kopuyor. Telomer ise kopan parçanın önemli bir parça olmamasını sağlıyor. Ancak bu kısalma işlemi zamanla telomerin de kısalmasına ve gerekli tamponu sağlayamamasına neden oluyor. İnsan için örnek vermek gerekirse, telomer kısalana kadar hücreler yalnızca 40 ila 70 kez arasında çoğalabiliyor. Bu da zamanla hücrenin başarılı bir şekilde çoğalamamasına ve ölmesine neden oluyor.

Istakozlarda ise durum biraz farklı. Istakozun vücudu, yetişkinlikte bile bol miktarda telomeraz enzimi üretir. İnsanlar ve diğer omurgalılar da telomeraz üretir, ancak bu üretim genellikle sadece embriyo halindeyken gerçekleşir. Telomeraz, telomeri onaran, aşırı derecede kısalmasına mani olan bir enzim. Bu enzim sayesinde hücre içindeki DNA sonsuza kadar çoğalmaya devam edebiliyor ve ıstakozların teknik olarak ölümsüz olduğu iddiası da buna dayanıyor.

Istakozların ölümsüzlüğü ile ilgili anlam tartışmasına gelecek olursak, sorun bu durumun yanlış anlaşılması gibi gözüküyor. İnsanlar ıstakozun “biyolojik olarak ölümsüz olduğu” lafını duyduğu zaman, ıstakozun başka bir yırtıcı tarafından öldürülmediği sürece ya da uygun şartlar altında, yeterli besin ile yaşadığı sürece asla yaşlanmayacağını ve sonsuza kadar yaşayacağını düşünüyorlar.

ncak hücrenin kendini yenileme yeteneği dışında yaşlanmaya sebep olan başka etkenler de var ve bazıları tam olarak anlaşılabilmiş değil. DNA, telomer uzunluğu ne olursa olsun zamanla hasar görüyor. Hasarın çoğu çeşitli mekanizmalar ile otomatik olarak onarılıyor. Ancak oksidatif stres gibi etkenler genetik mutasyona sebep olarak hücrenin kötüleşmesine ve işlevini yerine getirememesine yol açabiliyor.

Sonuç olarak, hayır, ıstakozlar da yaşlanıyor.

Kaynak: Today I Found Out