Tek Başına Nükleer Savaşa Engel Olan Adam
26 Eylül 1983‘de, kısa bir süre için de olsa, dünya nükleer savaşın eşiğine gelmişti. Gece yarısından hemen sonra, Moskova’da yer alan ve Sovyetler’in ABD topraklarını takip eden uydularını kontrol eden Serpukhov 15 isimli üste alarmlar çalmaya başladı. Uydular, ABD’deki bir üsten kıtalararası füzeler fırlatıldığını tespit etmişti. Bir süre sonra sistem, fırlatılan füzelerin toplamda 5 adet olduğu ve ABD’den Sovyetler topraklarına doğru yöneldiğini rapor etti.
O gece nöbetçi olan yarbay Stanislav Petrov’u zor bir karar bekliyordu: Uyarı sistemin hatasından kaynaklanan yanlış bir uyarı olabileceği gibi, gerçek bir saldırı da olabilirdi. Ama kullanılan sistemde, yarbayın uyarının yanlış olduğunu tespit etmesi mümkün değildi. Eğer ABD gerçekten saldırıyorsa, Sovyetlerin savaş protokolü devreye girecekti, ki bu anında karşı saldırı şeklinde belirlenmişti.
Saldırının gerçek olup olmadığını anlayabilmesi için bir kaç dakikası olan Petrov’un, ABD’nin saldırabileceğini düşünmesi için bir çok sebebi vardı:
ABD-Sovyetler Birliği ilişkileri berbat bir dönemden geçiyordu. 1 Eylül’de Sovyetler, ABDli yolcuların da içinde bulunduğu bir Güney Kore yolcu uçağını düşürmüştü. ABD ise, kilit rol üstlenmiş Sovyet askeri bölgelerinin çevresinde deniz kuvvetleriyle manevralar yapıyordu. DEFCON 1 nükleer uyarı sisteminin simüle edilmesini de içeren Able Archer 83 isimli 10 günlük NATO tatbikatı için hazırlıklar da devam etmekteydi. Sovyetler’de bir çok kişi, Able Archer tatbikatının ABD’nin nükleer saldırı hazırlıklarını gizlemek için tezgahlandığını düşünüyordu.
Aslında Sovyetlerin uyduları, yüksek yerleşimli bulutlardan yansıyan güneş ışınlarını, ABD’den fırlatılan kıtalararası füzeler olarak algılamıştı! Ancak Petrov bunu bilemezdi.
Yoğun baskı altında kalan Petrov, uyduların yanıldığına karar verdi. Daha sonra “İçimden öyle geçti” şeklinde açıklamasına rağmen, bu kararı vermesinin somut sebepleri de vardı. Bir kere yer radarı, uydular alarm verdikten bir kaç dakika sonra bile Sovyet topraklarına gelen füze tespit etmemişti (Bu bir kaç dakikalık gecikme süresi, yer radarının ufuktan ötesini görememesine dayanıyordu). Ayrıca Petrov’a, ABD’nin yapabileceği bir saldırının, topyekün bir saldırı olacağı ve çok sayıda füze içereceği söylenmişti. 5 füze, bu durumda oldukça komik bir rakam sayılırdı. Üstelik kullandıkları sistemin arada bir saçmalayabildiğini de daha önce görmüşlerdi. Petrov üstlerine durumu bu şekilde bildirdi ve onlar da saldırı yapılmamasına karar verdiler.
İlk başta doğru kararı sebebiyle övülen Petrov, daha sonra sıkı bir şekilde sorgulandı. Sonunda ceza almadı, ancak muhtemel bir nükleer savaşa engel olduğu gerçeğine rağmen ödüllendirilmedi de.