Üretkenliğinizi düşüren 6 iş alışkanlığı
Hemen hepimizin bir iş günü rutini vardır. Sabahın erkan saatinde geldiğimiz iş yerinde güne hazırlanmak bahanesiyle, aslında vakit öldüren pek çok alışkanlığa sahibiz: Posta kutusunu kontrol etmek, Facebook ve Twitter hesaplarımıza bakmak, bir bardak çay almak, haber sitelerine girmek, yine posta kutusuna göz atmak…
Kendinizi Farmville oynarken ya da isminizi Google’da ararken bulduğunuzda, üretkenliğinizin dibe vurduğunu siz de farkediyorsunuz. Ama duyunca şaşırabileceğiniz birkaç şey daha sizi kötü yönde etkiliyor.
Posta kutusunu sıklıkla kontrol etmek
Çoğu insan gibiyseniz, maillerinizi sıklıkla kontrol ediyorsunuzdur. Saatte 5 defa ya da her telefon çalış sıklığında. Ya da daha doğru bir ifadeyle takıntı hâlinde.
Bunun üretkenliğinizi ve iş yapabilirliğinizi büyük ölçüde düşürdüğü bir gerçek.
Elbette ne zaman posta kutunuzun tozunu almanız gerektiği konusunda bir söz birliği yok. Kimine göre iş yerinize geldiğinizde ilk işinizin bu olmaması gerekiyor.
Buna sebep olarak, iş planınızın sekteye uğrayabileceğini gösteriyorlar. “Önce yarım saat, 45 dakika önemli bir işle uğraştıktan sonra sıra maillerinize gelsin. Daha fazla dayanabilirseniz, bu süreyi uzatın. Dış dünyada ne olup bittiğinden tamamen soyutlanabilirseniz, işinize yoğunlaşmanız mümkün olur.” diyorlar.
Bir başka yöntem ise günün ilk 1-2 saatinde Gelen Kutusuyla aranızdaki meseleyi hâllettikten sonra günün geri kalanını planlamak. O saatten sonra bir daha maile dönüp bakmamak ve tamamen yapmanız gereken işe odaklanmak. Bu yöntem, kendisine gelen mailleri en geç bir gün içinde cevaplaması gerekenler için ideal görünüyor.
Haftalık/Proje Durum Toplantıları tertip etmek
Şu an bile, kim bilir kaç tane toplantı düzenlenmekte ve bunların çoğu tamamen vakit kaybı. Takım ruhu ve iş uyumu için toplantıların faydalı olduğu düşünülebilir, ancak e-mail ile hatta bir tweet ile anlatılabilecek durumlar için toplanılması kaybolan saatler demek oluyor.
Bunun yerine bir çizelge ya da takvim ya da bir ilerleme göstergesi paylaşın. Bunları Google Docs kullanarak bile rahatlıkla yapabilirsiniz. Çalışmaları kilometre taşları, süre bitimi gibi bilgilerle haritalandırabilir ve takımdaki herkesin bunlara, sizden istemesi gerekmeden, ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Böylece, boşa gideceği belli onca saati kurtarmış olursunuz.
Geç saatlere kadar çalışmak
Saat 5’ten sonra ne kadar üretken olabilirsiniz? Bu elbette sabah çalışanlar için geçerli bir soru.
İşleri yetiştirmek adına geç saatlere kadar çalıştığınızd,a çalışma hız ve veriminiz parabolik ve de logaritmik olarak düşmeye başlar. Hele gece yarılarına kadar iş yerinde çalışmaya çalışırsanız artık durum daha bir vahim hâle gelmiş demektir. Gündüz belki yarım saatte üstesinden gelebilecek ufak bir mevzu, gece vakti belki iki saatte zor kavranır. Gün içinde zihniniz iyice yorulur ve melekeleriniz zayıflar. Bu yüzden geç saatlerde çok da bir mesafe alamazsınız. Üstüne üstlük ertesi sabahı da riske atmış olursunuz.
Sözün kısası; eğer son gün o gün değilse; siz iş yerinde değil, evinizde geceleyin derim.
Yapılacaklar listenizi yanlış ayarlamanız
Bu sadece iş hayatında değil, okulda, hatta günlük hayatta da sıkça yaşadığımız bir problem. Öncelikleri doğru sıralamamız gerekiyor ve bunu yapmak için kağıt kalem eskitmeye gerek yok.
En başta kafanızda bunu oturtmalısınız. Ehemin mühime tercih edilmesini öğütleyen atasözlerimiz mevcut.
Bu bazen zor olabilir. Eşit önceliğe sahip olanlar arasında nasıl tercih yapılmalı? Önce “en kolaydan” başlayabilir ve böyle bir sıra takip edip en son “büyük projeye” gelebilirsiniz. Listenizde de büyük bir mesafe kat etmiş olursunuz.
Ama siz listenizdeki küçüklerle uğraşırken enerjiniz tükenir ve yorulursunuz. Bir başka deyişle, listenin zor parçasıyla mücadele edebilecek hâliniz kalmaz.
Çözüm? Dişinizi sıkın ve küçükleri aradan çıkarmak ne kadar çekici olsa da, siz ilk olarak büyük görevi bitirin.
Çok fazla çay/kahve içmek
Kafein size dışardan enerji vermez. Beraber aldığınız şeker ise size faydalı bir enerji kaynağı olmaktan uzaktır. Özellikle sabah-akşam masabaşı tarzında çalışıyorsanız, çay ve kahvenizdeki şeker, insülin değerlerinizi fırlamasına sebep olur ve sonunda yağ olarak depolanır. Üretkenliğinizi artıracak en iyi tercih bu değil. Bunun yerine dengeli bir kahvaltı yaparak enerjinizi yüksek tutun.
Çalıştığınız masada yemek yemek
Tam bir öğlen tatili yapmayarak patronunuz tarafından çalışkan ve üretken bir çalışan şeklinde değerlendirilebilirsiniz. Ama gerçekten daha üretken mi olursunuz?
Muhtemelen olmazsınız. Masanızda öğün geçiştirirken, içeceğiniz önemli bir dosyaya ya da klavyenize dökülebilir. Yanınızda yedek kıyafetiniz yoksa, ayranlı pantolon veya ketçaplı gömlekle günü tamamlamak zor olur.
Üstelik, sağlıklı beslenme yönünden de olumsuz bir durumdur bu. Kilo alabilirsiniz, kalbiniz zayıflayabilir. Bu şekilde üretkenliğiniz dibi boylar.
Siz üretkenliğinizi nasıl etkiliyorsunuz? Yorum yazarak bizimle paylaşın!