Masanız Cenazenize Gelmeyecek
Babamın dolabında bir taş parçası bulmayı beklemiyordum. Beyaz çoraplar mı? Tabi ki. Beyaz iç çamaşırları mı? Tabi ki.
Babamın dolabında bir taş parçası bulmayı beklemiyordum. Beyaz çoraplar mı? Tabi ki. Beyaz iç çamaşırları mı? Tabi ki.
Evet, evet, sana söylüyorum. İş yerinde kendi işi olmayan bir iş yanlış yapıldığında, bunu düzeltmenin kendi “görevi” olduğunu düşünen sana… Bir arkadaşıyla yollar ayrı düştüğünde, yeniden bir araya gelmek için bir daha, bir daha,...
Kaldırımdan inip birkaç adım geri gittim, yukarıya baktım. Sokağın ortasında ellerimi ağızımın kenarına dayayarak üst kata bağırdım: “Teresa!”. Gölgem ay ışığından korkmuş gibi ayaklarıma sığınmıştı. Birisi yanımdan geçerken tekrar bağırdım “Teresa!”. Adam yanıma geldi...
Muhteşem bir yazar… Çok iyi bir tasarımcı… veya “oturduğu yerden para kazanan bir bilgisayarcı”… Dertli bir gönül… Hüzünlü bir adam… veya “duyguları sömüren bir dram”… Bir sporcu… Bir atletik vücut… veya “işi gücü atlamak...
Ben birçok şeyim: Yazar ve editör, arkadaş ve kız çocuğu, nişanlı ve partner, teyze, kız kardeş, bir köpek sahibi. Şef, koşucu, yogi, okur ve yemek ve gezi kitapları aşığıyım. Kırsala büyük ilgi duyan bir...
Annen alışık olmadığın bir saatte kaldırmıştır. Uyanmamak icin türlü taktikler denersin. Henüz tam çalışmayan zihninde sorgularsın bu zamansız uyandırılmayı. Gözünü zar zor açarsın. Başucunda üzerinde hala dumanı tüten yeni ütülenmiş temiz bayramlıklarını görünce anlarsın:...
Hayat, her “Hıyarım var” diyene tuzlukla koşulamayacak kadar kısa. Lise edebiyat öğretmenimin “Bu nasıl giriş paragrafı?!” dediğini duyar gibiyim. Ama ne yapalım hocam, hit belası. Giriş dikkat çekici olmalı ki okunsun.
Anlayamıyorum Ey Ömrüm Bugün günlerden sanki ölüm Bir mezarlık var kimsenin bilmediği Oraya gömecekler yorgun bedenimi