Barney’nin Mesleği Neydi?

Barney’nin Mesleği Neydi?

1960 yılında, televizyonların en önemli yayın saatlerinde (prime-time) tarihte ilk defa bir çizgi film serisi yayınlandı: Taş Devri.

Taş Devri, 1950’lerde yayınlanan ve dönemin efsanevi bir dizisi olan The Honeymooners’ın, her ne kadar animasyon haline getirilmiş de olsa, kaba bir kopyası olarak kabul edilebilecek bir çizgi film idi.

Ana karakterlerin benzer özelliklerini tespit etmek kolaydı. Taş Devri’nin ana karakteri olan Fred Çakmaktaş, kabadayı, çabuk parlayan, boşboğaz ve sürekli övünen biridir. Fakat aynı The Honeymooners’da Jackie Gleason’ın oynadığı ana karakter olan Ralph Kramden gibi bir şekilde eğlenceli ve sevimli bir yanı vardır. Fred‘in cefakar eşi Wilma ise kocasının zaaf ve kusurlarına alışkındır. Wilma, The Honeymooners’daki Ralph‘ın zor ama şefkatli karısı olan Alice gibi güçlü ve neşeli bir kadındı.

Alice de, Wilma da eşlerini çocuksu ve komik maskalaralar olarak görüyorlardı. Bu onların her kadında var olan bilgeliklerinden ileri geliyordu. Her ikisi de biliyorlardı ki, eşlerinin davranışlarının altında yatan gerçek, onlara olan sevgileri ve onları mutlu edip daha iyi bir hayata kavuşturma arzularıydı.

The Honeymooners’da Ralph‘ın en iyi arkadaşı gamsız ve rahat olan Ed Norton idi. Çakmaktaşlar’da ise bu, her zaman sadık ve nazik olan Barney Moloztaş idi.

Ed Norton şehrin kanalizasyon sistemi ile ilgili bir işte çalışıyordu. Barney ise… Barney Moloztaş hayatını kazanmak için ne ile uğraşıyordu?

En meşhur Taş Devri fanatikleri bile bu soru üzerinde ortak bir cevap vermiş değiller.

Bu soruyu, sadece böyle cevabı tam anlaşılamayan soruları araştıranlar sormadı. Imponderables isimli araştırma kitabının yazarı olan David Feldman, Taş Devri’nin üretildiği yer olan Hanna-Barbera Stüdyolarını mesai saatleri dışında aradığında, daha kendisi soruyu sormadan telefonu açan güvenlik görevlisinin “Neden aradığını biliyorum” demesine şaşırmıştı. Güvenlik görevlisi devam etmişti: “Barney Moloztaş’ın ne iş yaptığını öğrenmek istiyorsun. Taş ocağında çalışıyor. Neden mesai saatlerinde tekrar aramıyorsun?” Güvenlik görevlisi, Feldman‘ın şaşkınlığına aldırmadan açıklamaya devam ederek, bir çok kafası güzel Taş Devri hayranının gecenin bir saatinde sızmadan önce stüdyoyu arayarak Barney Moloztaş‘ın ne iş yaptığını sorduklarını açıklamıştı.

Feldman güvenlik görevlisinin söylediklerini yeterli bulmamış olacak ki, mesai saatleri içerisinde stüdyoyu tekrar aradı. Bu sefer halkla ilişkiler departmanından “Carol Keis” ile görüştü.

Carol, çoğu kişinin kabul ettiği cevap olan “Bedrock taş ocağında Fred’in emri altında çalışıyor”u onayladı ve şöyle devam etti. “1960-1966 yıllarında yayınlanan 166 yarım saatlik bölümde zaman zaman bölümden bölüme değişiklikler oldu. Bazı bölümlerde Barney Moloztaş emlakçı, ajan, jeoloji mühendisi meslekleriyle ortaya çıktı.”

Aslında Barney’nin mesleği konusunda kesin bir karar verilmemişti. Bölüm neyi gerektiriyorsa, Barney o role bürünüyordu.

Hanna-Barbera Stüdyolarının resmi arşiv kayıtları yoktu. Bu nedenle stüdyo adına konuşan Carol Keis, Barney’nin mesleklerinden birini atlamış olabileceğini belirtti.

Gerçekten de, 6 sezon içerisinde Barney başka mesleklerde de görülmüştü. Hatta bir bölümde, taş ocağında Fred’in patronu olmuştu. Diğer bazı bölümlerde ise Fred ile birlikte, özel dedektif, fotoğrafçı ve aşçı olarak görülüyordu.

Devamlılığın eksik olmasının üzücü olduğu açık. Ancak televizyonun erken dönemlerinin bütün klasiklerinde olduğu gibi, Taş Devrinde de yapımcıların ve seslendirmecilerin ürünün bütün dünyaya yayılacağını ve milyonlarca hayrana ulaşacağını ve binlerce değerlendirmeye maruz kalacağını tahmin edebilmelerine imkan yoktu.

O günlerde, DVDler, video koleksiyonları ve yeniden gösterim yapabilecek web sitelerinin de olmadığını hesaba katarsak, yapımcıların devamlılık konusunu neden çok da önemsemediklerini anlayabiliriz.

Taş Devri, dünya çapında tanınan ve sevilen bir çizgi film olarak akılarda yerini aldı. Barney Moloztaş da, seslendirmeni Mel Blanc ile çizgi film tarihinde unutulmaz bir yer kazandı.

Mesleği ne olursa olsun…

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...