Windows Vista İncelemesi

Bugünkü yazımda sizlere Microsoft’un yeni piyasaya sürdüğü ve çok konuşulan işletim sistemi Vista’dan ilk izlenimlerimi aktaracağım. Baştan söylemeliyim: Hakkında olumlu/olumsuz pek çok eleştirinin olduğu bu işletim sistemine bir darbede ben vuracağım malesef. 🙂

Microsoft, Vista’nın şu ana kadar 5 sürümünü piyasaya sürmüş durumda. Bunlar; Home Basic, Home Premium, Ultimate, Business ve Enterprise (Sürümlerin arasındaki farkları görmek için tıklayın.) Ben test için Vista Ultimate’i yani en gelişmiş ve bütün özellikleri içinde barındıran Vista sürümünü kurdum. Microsoft’un bu kadar çeşit sunmasının altında fiyatlarının epey tuzlu olması yatıyor olabilir. Ultimate sürümünü satın almak için nereden baksanız en az 400$ – 500$ civarını gözden çıkarmanız gerekiyor. Şimdi kurulumla başlayalım.

CD’mizi bilgisayarımıza takıp CD Sürücüsünden boot ettirdikten sonra hoş görüntülü o tanıdık Vista kurulum ekranı karşımıza geliyor. Çeşitli ayarlamalar yapıyor ve size sürümünüzü seçtiriyor.Sürümü seçtikten sonra, bir kaç ayarlama daha yapıyor ve dosyaları yüklüyor. Kurulum son derece hoş ve basit olmuş. Süresi de epey kısa. Bütün özellikleri kurmama rağmen kurulum 20 dk civarı sürdü.

Kurulum tamamlandıktan sonra size Vista Kullanıcı Adı, Wallpaper, Avatar ve çeşitli görünüm ayarları yaptırıyor ve desktop ayarlarını yapılandırıyor. Daha sonra bilgisayarınız açılıyor. Sağ tarafta hoş bir sidebar. Microsoft insanın gözüne soktuğu “Başlat” yazısından vazgeçmiş olacak. Onun yerine hoş, sade ve yuvarlak bir Vista iconu yerleştirilmiş. Masaüstü iconları harika ve pürüzsüz. Buraya kadar her şey harika gidiyor.

Ta ki bir program kurmak istemenize kadar. Herşey burada kopuyor. Ben ilk olarak, CD yazmam gerektiğinden, Nero programını kurmayı denedim. Ama maalesef başaramadım. Kurulum ortasında Vista’nın hata raporu çıkıveriyor. Benim kurduğum versiyon İngilizce’ydi. Böyle bir tercihin kötü bir tarafı da üzerine internetten Türkçe paketi yükleyememeniz. Sitesinde hala Coming Soon yazıyor. Bakalım ne zaman gelecek. Her neyse, Nero’dan vazgeçtim, çoğumuzun film izlerken kullandığı BSPlayer programını bir yabancı dizi izlemek için açtığımda, 5 dakikada bir hata raporu almaya başladım. BSPlayer’ın bütün sürümlerini denememe rağmen aynı sonucu aldım. Daha pek çok programda buna benzer hatalar alınıyor. 20 dakikada bir çıkan “Surrogate has stopped working” hatasını saymıyorum bile. “Güvenlik güvenlik” derken resmen suyunu çıkarmışlar. Not defterini bile açarken; “Abi açiim mi?”, “Bak emin misin?”, “Son kararın mı?”, “Aha benden günah gitti” edaları sinirlerinizi laçka ediyor.

Bu arada Vista’nın yeni CD/DVD yazma sistemi hoş olmuş. XP’deyken dosyayı attığınızda, önce CD sürücüsünde gösterip sonra ayrı bir yazma işlemi başlatıyordunuz. Vista’da ise CD’yi taktıktan sonra dosyayı sürücüye sürüklediğiniz anda yazma işlemi başlıyor. Üstelik gayet de hızlı. 700MB’lık bir CD’yi yaklaşık 1 dakikada yazıyor. Yazma bittikten sonra Close Session yapıp CD’mizi kapıyoruz. Bu özellik DVD’lerin tekrar yazılabilmesini sağlıyor.

Vista’nın bir başka özelliği de aile yönetim ve denetim panelinin olması. Çocuğunuz hangi sayfalara girmiş, hangi programları kullanmış, hangi sitede kaç dakika kalmış hepsini dakika dakika saniye saniye görebiliyoruz. Bu, bilgisayar kullanmayı bilen anne babalar için son derece hoş bir sistem.

Genel olarak baktığımızda Vista’nın pozitif yönlerinin yok denecek kadar az olduğunu anlayabiliyoruz. “Pozitif yön” derken detay ve özellikleri kastetmiyorum. Tabi ki pek çok yenilik ve değişiklik var. Ama Vista da hatalı ve bol sayıda error uyarısı içeriyor.

Bana soracak olursanız Vista’yı kurmadan önce tekrar bir düşünün. Ben en az 6-7 ay daha beklemenizi tavsiye ediyorum.

Yazı biraz kısa oldu ama Vista o kadar çekilmez bir hal almıştı ki, pek inceleyemeden bilgisayarı tekrar formatlamak zorunda kaldım. Şimdilik XP is better than Vista :).