İyilik Nasıl İstenir?
“Gömleğin güzelmiş. Ya normalde böyle bir şey yapmam ama sormak istiyorum: Bana bir iyilik yapıp, bu yazıyı okuyabilir misin?”
Hayır mı?
Bir dakika, düzelteyim o zaman.
“Senden bir ricam var. Umarım bu yazıyı okursun çünkü beğeneceğini düşünüyorum ve okuman beni çok mutlu edecektir. Tabii ki vaktin yoksa ya da ilgini çekmediyse anlarım ancak yine de okumaya değer diye düşünüyorum. Kararın ne olursa olsun; bu isteğimi, okuma zevkine bir iltifat olarak algıla lütfen.”
İlk rica etme nasıldı? Pek iyi değildi. Birçok sebebi var elbette ancak en önemli sebebi, isteğin karşı tarafa güçlük çıkartıyormuş gibi aktarılmasıydı.
Ancak karşımızdakini rahatsız eden şey bir iyilik istemek değil, genelde isteğimizi söyleme şeklimizdir. Öncelikle iki ilginç şaşırtıcı gerçeği paylaşalım: İnsanlar iyilik yapmayı seviyor. Ayrıca: İnsanlar gerçekten iyilik yapmayı seviyor.
İnsanlar Neden İyilik Yapmayı Seviyorlar?
İyilik hakkında yapılan çalışmalar gösteriyor ki, birisi bizden iyilik isteğinde bulunduğunda bu isteği yerine getirmek, tersi bir durumda yaşanacak uygunsuz durumdan kaçınmak istiyoruz. İyiliği yapmak için bir teşvik ya da durum ile ilgili çok fazla bilgi gerekmiyor.
Araştırmalar şu şekilde yapıldı: Cornell ve Stanford üniversitelerinde profesörler tarafından yapılan bir deneyde, deneye katılanlardan, dışarıdaki birisinden bir anket doldurması, bağışta bulunması ya da telefonunu ödünç vermesi için ricada bulunması istendi. Bu isteklerde bulunmadan önce, katılımcılardan, isteklerinin yerine gelmesi için en az kaç kişiye sormaları gerektiği tahmininin de yapılması istendi. Deney sonrasında, “İnsanlık ölmemiş!” dedirten sonuçlar çıktı: İnsanlar iyilik yapmak için, tahmin edilenden 2 kat daha istekliydi! Diğer araştırmalar bu durumun kütüphane kitabına zarar vermek gibi (lütfen bunu yapmayın) etik olmayan istekler için de geçerli olduğunu gösterdi.
Genelde iyilik istediğimizde karşı tarafı bir yük altında bıraktığımızdan endişeleniriz. Ancak araştırmalar bu endişemizin yersiz olduğunu gösteriyor. İnsanlar farkında olmadan yaptıkları iyilik için bir neden buluyorlar (“Benden iyilik istediğine göre bana iyi biri gözüyle bakıyor olmalı!”) ve istekte bulunan kişi hakkında daha pozitif düşünüyorlar. Ayrıca “Hayır” cevabı almanın da duygusal yükü göz ardı edilmemeli. Herkes böyle bir durumda mağlup ve güvensiz hisseder. İyilik teklifini reddeden kişi dahil.
İnsanlar Neden İyilik İsteklerini Dinlemeyi Sevmiyorlar?
Cevap basit: Lafı dolandırmak. İnsanlar bundan nefret ediyorlar. Ne istediğinizi doğrudan söyleyin. “Bir şey rica edeceğim, umarım yaparsın. Senden istediğim…” Böyle bir istekte bulunmanızda hiçbir gariplik yok. Çünkü garip davranmıyorsunuz ve mırın kırın etmeden doğrudan istediğinizi söylüyorsunuz. İsteğinizi basit ve üzerine çok fazla konuşma ya da düşünme gerektirmeyecek şekilde söylediniz. Cevabı sadece evet veya hayır. Tartışılacak ya da uzlaşılacak bir durum da yok. Daha önce bahsettiğimiz araştırmalarda yer almış olan Vanessa Bohns şöyle söylüyor: “Eğer ‘Bir iyiliğe ihtiyacım var. Bunu yapabilir misin?’ deyip doğrudan isteğinizi söylerseniz daha etkili oluyor. Lafı dolandırmamızın daha kibar olacağını düşünürüz ancak bu pek doğru değil.”
Neden Kibar Davranmalıyız?
Diğer bir önemli konu ise karşı tarafa kibar bir şekilde reddetme imkanı sunmak. Bu karşı tarafa saygı duyduğunuzu göstermenizi sağlıyor. Yazının başındaki ricamda bu kısım şöyleydi: “Tabii ki vaktin yoksa ya da ilgini çekmediyse anlarım.” Böyle olduğunu zaten biliyoruz. Bunu size söylememe gerek yoktu. Ancak böyle söylemek ricamı daha hoş bir hale getirdi. Çünkü bu şekilde sizin planlarınızı da önemsediğimi göstermiş oldum. İyilik isteğimin, şu anda yapabileceğiniz onlarca şey ile çakışabileceğini anladığımı açıkça belirttim, sadece öylesine duvara bakmak yerine bu yazıyı okumanız da dahil.
Neden İyilik İçin Bir Ödüle Gerek Yok?
İyilik isteğinin bir ödül vaadi içermemesi gerekiyor. İlk olarak, bu oldukça gereksiz. İnsanlar sonucunda kazanacakları bir şey olsa da olmasa da iyilik yapmaya istekli oluyorlar. İkincisi ise, iyilik isteğinize bir ödül ilave etmek, işi karmaşık hale getiriyor. Çünkü iyilik sonucunda vermeyi düşündüğünüz ödül, karşı tarafın kendisini cömert hissetmesinin önüne geçiyor. Ricada bulunduğunuz kişi için, size yardımcı olacağından dolayı kendisini cömert hissetmesi vereceğiniz ödülden kat be kat değerli. Kısacası ödül vaadi, iyilik ricanız için gereksiz bir baskı oluşturuyor.
Neyse, sizden bulunduğum ricaya dönersek: Bu yazıyı okumaya vaktiniz var mı, yok mu?