Star Wars’tan Öğrenilecek 5 Pazarlama Stratejisi

Star Wars’tan Öğrenilecek 5 Pazarlama Stratejisi

Star Wars, Türkçe’deki karşılığı ile “Yıldız Savaşları” oldukça özel bir klubün parçasıdır. Gösterime girdiği her ülkede kitleleri etkileyen ve büyüleyen bir yapıma sahip. Ayrıca gösterime giren filmlerden çoğu Star Wars’ta olduğu kadar geniş kapsamlı bir literatüre, oyunlara ve oyuncaklara sahip değil. Peki, nedir bu Star Wars?

Basit şekliyle Star Wars, 6 filmlik bir seriden oluşan ve bir kahramanın çok çok uzak, kurgusal bir galaksideki yolculuğunun kronolojik şekilde sıralanmış halidir. Bu filmin pazarlama ile nasıl bir bağlantısı olduğunu merak etmiş olabilirsiniz. Görünen o ki, Yıldız Savaşları’nın 6 bölümlük destansı maceralarından pazarlama stratejilerine dair parçalar bulabiliyoruz. İşte okurken seriyi hiç bu yönden düşünmemiş olduğumuzu fark edeceğimiz 5 madde;

Güç seninle olacak, daima.

Seride, güçlerini iyilik için kullanan Jedi’ların birçoğunun geleceği görebilme güçleri olduğunu biliyor muydunuz? Pazarlama stratejilerinizi belirlerken geleceği görme gücünüz olduğunu hayal edin, şüphesiz bu oldukça heyecan verici bir deneyim olurdu. Asıl  mesele şu ki, en güçlü Jedi bile geleceği net bir şekilde göremez. Bu konuda Jedi’ların en akıllısı hatta onların baş öğretmenleri olan Yoda, “geleceği görmenin zor olduğu”ndan hayıflanır ve bu yüzden ‘gelecek hareket halinde’ der. Ayrıca Jedi’lar gelecek hakkında daima aynı düşünürler: Birazdan neler olacağını bilemesek de, gücün size yol göstereceğinden eminim.

Bu güç kavramını özümseyip Pazarlama için uyarladığımızda,gücü, birtakım önsezilere sahip olmak gibi düşünebiliriz. İş dünyasının içindeyken gelecek günler içerisinde başımıza neler geleceğini bilemeyiz, çoğu zaman önsezilerimize güveniriz. Tabi ki daima doğru şeyler sezebileceğimizi iddia etmek yanlış olur ve günümüz insanının hiperaktif ruh haline göre çoğu zaman ikinci bir tahmin şansı elde edemeyiz. Buna göre Death Star 4.bölüm’de  Obi Wan’ın Luke’a söylediği gibi, tekrarlıyorum: “Daima, güç sizinle olsun.” Buna güvenmen gerektiğini unutma…

Mutlaka bir çözüm vardır.

Star Wars’ta bir zamanlar Death Star yani Ölüm Yıldızı adında bir yapay gezegen vardı. Bu gezegen milyonlarca savaşa hazırlıklı askere, trilyonlarca lazer silaha ve tüm gezegenleri yok edebilecek güçte devasa bir silaha ev sahipliği yapıyordu.Kısacası dudak uçuklatıcı derecede donanıma sahipti.Star Wars evrenindekilerin çoğu, böyle bir devle mücadele etmektense havlu atmaya hazırdılar. Death Star’ın zayıf noktası olduğunu tahmin edemezdik, ama vardı. Zayıf noktası, ana reaktöre uzanan 2 metre genişliğindeki egzoz çıkışıydı, ki patlaması, zincirleme şekilde, neredeyse gezegen büyüklüğündeki bu devasa uzay istasyonunun tamamen yıkımına sebep olurdu.

Bazen Pazarlama dünyasında kendimizi Death Star’ın karşısındaymışız kadar çaresiz hissedebiliyoruz. Kötü haber şu ki, Pazarlamada karşımıza çıkacak problemleri, bir uzay aracıyla uçarken proton bombalarımızı patlatarak halledemeyiz. İyi haber: Her problemin bir çözümü var.

Jar-Jar’ın bile bazı iyi fikirleri vardı.

Star Wars evreninde muhtemelen en nefret edilen karakter Jar Jar Binks’dir. Onun hakkında sahip olduğumuz kişisel önyargıları hesaba katmayarak şunun farkına varmak zorundayız ki, bu karakter iki gruptaki farklı türden insanları bir araya getirmeyi başararak, Naboo ırkını droid ordusundan korumuştu.

Bu pazarlama konusunda çok önemli bir ders. Keşke ben de yeterince iyi ders çıkarabilseydim diye hayıflanıyorum. İnsanlar hakkında kalıp önyargılar üretmekten vazgeçtiğiniz gün farkına varacağınız üzere, herhangi biri size iyi bir pazarlama fikri ya da çözümü ile gelebilir. Hatta bu kişi, tanıdığınız en sinir bozucu insan bile olsa iyi fikirleri olabilir.

Daima daha büyük bir balık vardır.

Star Wars Bölüm 1’de Qui Gon Jinn ve Obi-Wan Kenobi, Kraliçe Padme Amidala’yı kurtarmak için tehlikeli bir denizaltı yolculuğu yaparlar. Tam da bu yolculuk esnasında büyük bir balık onların küçük denizaltılarını yutmaya kalkışır. Neyse ki daha büyük bir balık gelir ve denizaltı gemisini silip süpürmeye çalışan küçük balığı yer. (Bknz: Büyük balık küçük balığı yutar*.) Bu olaydan sonra Qui Gon bizlere bu kıssadan hisseyi sunar; “Daima daha büyük bir balık vardır.”

Pazarlama sektöründe bunun birçok farklı anlama geldiğini görebilirsiniz. Bu anekdot ilk olarak, pazarlamacıların alçakgönüllü olmalarını hatırlamalarına yardımcı olur.İşimizde oldukça iyi olabiliriz, fakat bu işi bizden daha iyi yapabilecek birileri mutlaka vardır. Üzücü de olsa bu böyle. Dışarıda şu an meşgul olduğumuz işten daha kapsamlı işlerle uğraşanlar var. Tıpkı bir balık gibi, yeterli bir istikrarla düşünür ve verimli araştırabilirsek her türlü fikri ve çözümü yenilikçi vizyonumuzla yakalayabiliriz.

Fazladan mekanik kollara ve bacaklara sahip olmak aileden daha önemli değildir.

Darth Vader’ın sıkı bir işkolik olduğunu söylemem doğru olur sanırım. Filmde Vader, zamanının büyük bir çoğunluğunu çalışarak geçiriyordu ve işinin getirdiği zorluklar yüzünden ailesiyle arası hep kötüye gidiyordu. Dünya üzerinde hangi baba kendi öz oğlunun canına kastedebilir ki? Bu Vader’ın psikolojik destek alması için yeterli derecede ciddi bir durum. Neyse ki, Star Wars destanının sonunda Darth Vader işinin getirdiği sorumlukları bir kenara bırakarak oğluyla kaliteli zaman geçirmeye başlıyordu. Ve tabi ki pozitif sonuçların ortaya çıkması da an meselesi haline geliyordu.

Bu kısımda anlatılmak istenen oldukça açık, çocuklarının yanına işten uzaklaşmış şekilde gel. Bu ailenin ve senin mutluluğun için iyi olacaktır. Uzun lafın kısası Darth Vader olma, ailenle vakit geçir.

Ve işte Star Wars’tan örneklediğimiz Pazarlama stratejilerini bu şekilde (bazen dolaylı- bazen dolaysız) anlatmış olduk. Bu 5 maddede de uzman olsanız bile, sözlerimizi bir hatırlatma olarak alabilirsiniz.

Bu yüzden de Star Wars’u tekrar izlediğinizde dikkat edin! Çünkü bu yazı sayesinde pekiştirilen taktikler ile belki de daha iyi bir pazarlamacı olabilirsiniz 🙂 Güç sizinle olsun!

Kaynak: Penna Powers

Sevebilirsin...