Rengarenktir hayat…
Geceleri dolaşırken ne zaman gözlerim evlerin yanan ışıklarına takılsa dalar giderim düşünceye.
Acaba her evde o anda neler yaşanıyor merak ederim. Belki de bir bebek doğmuştur, onun mutluluğunu yaşıyordur bütün aile. Belki de içlerinden birisini kaybetmişlerdir, onun hüznü vardır. Ya da kızları gelin olmuştur, buruk bir mutluluk vardır yüreklerinde. Gurbetteki bir yakınlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor da olabilirler. Belki bir anne hasta çocuğunun başucunda oturmuş iyleşmesi için dua etmekte.
Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün tabii.
Hayatta her şey geçici olduğu için iyilikler de sürekli değildir, kötülükler de; sevinçler de geçicidir, üzüntüler de. Bize düşen görev; her ânımızı büyük bir tevekkül ve teslimiyet içinde geçirip, hayatın hangi rengini yaşarsak yaşayalım, doğrularımızdan taviz vermemek ve güzel şeylere imza atmak.
Şunu bilmemiz lazımdır ki; hayat ne pembedir, ne siyah.
Hayat bütün renklerin bir karışımıdır aslında, biz farkında olmasak da…
hayat öyle birşeydir ki tam herşey bitti artık bu hayat canıma tak etti dediğin anda yeni insannarla tanışıp yeni güzellikler yaşarsın hayat bi oyundur önemli olan kazanıp kazanmak deil önemli olan bu oyunu oynamaktır.
Oyunu oynamak için oyuncu olmak şart. İstemeden oyuncu poziyonuna getiriliyorsak ipleri başkalarının elinde olan kuklalar oluruz.