Etiketlendi: hüzün

Bileği Taşı

Hayat, olmaz dediklerimizi oldura oldura geçip gittiğinden mütevellit büyümüşüz. Yolun hatırı sayılı bir bölümü geride kaldığından değil, dik başladığımız bu yolculukta başlarımız gittikçe öne eğildiğindendir tecrübeli oluşumuz. … ve bizi inatla sıradanlaştıran hayata inat, hala sıradışı...

Yetişkin Olmak

Ufacık yaşımda, bir devlet yurdunun soğuk odalarından birindeki ranzamda yüzümü odadan da soğuk duvara dönmüş yatarken, hani gurbetteki ilk gecemde, kimsecikler duymasın diye içime ata ata ağlarken kaybettim çocukluğumu. Saçıma ilk ak düştüğünde değilse bile, saçımdaki...

Fatih

Fatih’in kömür kokan dar sokakları tanır beni. Kimliğini yitirmemiş vakur caddeleri tanır. Bak! Polikliniğimizin ebe ablası, station tipi ambulans arabayla hemen şu köşede beliriverecek az sonra. Alt komşumuz bakkal amca Hacdan yeni dönmüş. Hayaller kurarak, yenice...

Karşı Sahil

Sahilde oturmuş bekliyorum. Mevsim sonbahar, gökyüzünde naif bulutlar… Biliyor musun, ince ince gözyaşı döküyorlar. Bana mı ağlıyorlar, geçen zamana mı? Bilemiyorum.

Kandiller ve Babaannem

Babaannem Osmanlı kadınıydı. Güçlü karakterliydi. Sevecen, cömert ve yardımseverdi. Kriz yönetiminde uzmandı. İstanbul’a komşu bir ilin ilçesinde geçti çocukluğum. Yıllarca “geniş aile” olarak yaşadık. Sonraları da altlı üstlü oturduk babaannem ve dedemle. Dedem ondaki potansiyeli görmüş...

Canım Oğluma

Geçmişten bir mektup… Canım oğlum. Orada da akşam oldu mu? Burada siyah bir yorgan gibi çöktü gecenin karanlığı. Kendini sakın yalnız hissetme. Kalbim hep seninle ciğerparem. Belki sen başkalarının gözünde genç bir erkeksin. Ama benim gözümde...

İnan ki, yeter…

Kimsenin olmadığı bir yerlerde; Koşmak istiyorum gidebildiğim yere kadar… Yorulunca durup, sesim kısılıncaya kadar bağırmak,