Uçak Soruları
Bir uçakta size ayrılan koltuğa oturduğunuzu düşünelim. Yan koltuğunuzda oturan yolcuyla bir an göz göze geldiniz ve hani merakınızdan sordunuz:
“Nereye gidiyorsunuz?”
Bu sorunun cevabı olarak, “Evime”, “Akrabalarımı ziyarete”, “İş görüşmesine” vs. gibi bir cümle bekliyorsunuz.
Yolcudan cevap geldi: “Bilmiyorum.”
Hayda, bu cevabı beklemiyordunuz. Şaşırdınız, şaka mı yapıyor diye yüzüne dikkatle baktınız ama yüzünde buna dair hiçbir mimik göremediniz. “Belki zihni biraz karışıktır” diye düşündünüz. Bu arada da meraklandınız ve bir daha sordunuz:
“Nereden geliyorsunuz?”
Yolcu aynı cevabı tekrar verip, başını aksi yöne çevirdi: “Bilmiyorum!”
Bu sefer, “Herhalde aklı başında değil” diye düşündünüz. Gerçekten aklının başında olup olmadığını tahmin edebilmek için yine sordunuz:
“Niçin bu uçaktasınız?”
Yolcu size doğru döndü ve sorduğunuz soruya şaşırmış gibi omuzlarını kaldırarak, 3. kere aynı cevabı verdi: “Bilmiyorum!”
Yanınızdaki yolcu hakkında ne düşünürsünüz?
Aklının başında olmadığından emin olup, ondan uzak durmaya çalışmaz mısınız ürpererek?
Kesinlikle…
Bu hikayedeki “uçak yolculuğu”, varsayalım ki üzerinde yaşadığımız dünya olsun. Yanınızdaki yolcu da, her gün karşılaştığınız insanlardan herhangi biri.
Nereden geldiğini, nereye gittiğini ve niçin hayatta olduğunu bilmeyen birisinin; yan koltuğunuzdaki “aklını kaybetmiş” yolcudan farkı var mıdır sahi?
Böyle amaçsız yaşayan birini fark edince, ürperip uzak durmaya çalışmanız; yanınızda oturan “o” aklını kaybetmiş yolcudan uzak durmaya çalışmanız kadar normal değil mi?
