İngilizce’de en sık yapılan yazım hataları
Hepimizin bildiği gibi, İngilizce, yazıldığı gibi okunmayan bir dil. Bu sebeple yeni İngilizce öğrenenlerin en büyük problemlerinden biri, kelimelerin nasıl telaffuz edileceğini bilememektir.
Aslında bu konuda tecrübe kazanınca da durum pek değişmez. Zira İngilizce denen dil, dünyanın her yerinde konuşulmaktadır ve her ülke halkı kelimeleri kendince, deyim yerindeyse “dili döndüğünce” okur. Bir İngiliz’in telaffuzu ile bir İskoç’un telaffuzu birbirinden kolayca ayrılabilir, ancak daha tecrübeliler New Yorkluların telaffuzları ile Teksaslıların telaffuzlarını dahi ayırt edebilirler.
Sözün özü, İngilizce’yi telaffuz ederken bir kelime bin bir türlü okunabilir, okunuşundan emin olduğunuz kelimelerde bile zaman zaman şüpheye düşmeniz kaçınılmazdır.
İngilizce yazıldığı gibi okunmaz dedik. Eh, haliyle bunun tersi de geçerlidir: İngilizce okunduğu gibi yazılmaz! Bu sebeple sözlüklerde bir kelimenin anlamını araştırırken, en sık düştüğümüz hata, yazım yanlışlarıdır. Özellikle teknik terimlerde ve bazı sıfatlarda yoğunlaşan bu hatalar, insanın canını sıkar; kelimenin geçtiği kaynağa ve sözlüğe tekrar tekrar bakmaya sebep olurlar.
Peki İngilizce sözcükleri ararken en sık hangi yazım hatalarını yapıyoruz? Hayır, İngilizlerin istatistiklerini sormuyoruz. Türk internet kullanıcıları, en sık hangi yazım hatalarını yapıyorlar?
Başarılı sözlük sitesi Seslisozluk.com, sözlükte arama yapanların en sık hangi yazım yanlışlıklarına düştüklerini yayınlamış. Seslisozluk.com’un zaten yanlış yazılan kelimelerde gösterdiği bir “Bunu mu aradınız?” özelliği bulunuyordu. Bu özelliği istatistik toplayarak değerlendirmeleri, gerçekten başarılı bir icraat olmuş.
Listede yer alan 20 hatalı kelimeyi, doğru yazım şekillerini ve anlamlarını aşağıda listeledik.
Siz bunlardan kaç tanesini yanlış yazardınız? “Hayır ben bunu doğru biliyorum!” diyebileceğiniz kaç kelime var?
İngilizce’de en sık yapılan yazım hataları
1. strenght (Doğrusu: strength)
Anlamı: Kuvvet, kadro, önem.
2. seperate (Doğrusu: separate)
Anlamı: Ayrışmak, arasında bulunmak, müstakil.
3. comprimise (Doğrusu: compromise)
Anlamı: Riske atmak, uzlaşma, taviz.
4. adress (Doğrusu: address)
Anlamı: Hitap etmek, ele almak, adres yazmak.
5. recieve (Doğrusu: receive)
Anlamı: Almak, kabul etmek, ev sahipliği yapmak, çekmek (yayın).
6. avaible (Doğrusu: available)
Anlamı: Mevcut, müsait, kullanışlı.
7. appriciate (Doğrusu: appreciate)
Anlamı: Takdir etmek, kavramak, fiyat yükseltmek.
8. attemp (Doğrusu: attempt)
Anlamı: Teşebbüs.
9. commited (Doğrusu: committed)
Anlamı: Bağlı olan, bir şeyin taraftarı olan, işlemek, vaat etmek.
10. rewiev (Doğrusu: review)
Anlamı: Yeniden inceleme, eleştiri yazısı, teftiş, geçit töreni.
11. goverment (Doğrusu: government)
Anlamı: Hükümet, memleket, hüküm.
12. mounth (Doğrusu: month)
Anlamı: Ay.
13. neverthless (Doğrusu: nevertheless)
Anlamı: Bununla beraber, mamafih, binaenaleyh.
14. conjuction (Doğrusu: conjunction)
Anlamı: Bağlaç, rastlantı, birleşme.
15. fundemental (Doğrusu: fundamental)
Anlamı: Temel, esas itibariyle.
16. achive (Doğrusu: achieve)
Anlamı: Elde etmek, ulaşmak, yapabilmek.
17. abondon (Doğrusu: abandon)
Anlamı: Terk etmek, coşku, kesmek.
18. assigment (Doğrusu: assignment)
Anlamı: Görev, kararlaştırma, atama, ödev.
19. tought (Doğrusu: thought)
Anlamı: Düşünme, fikir, az şey.
20. gorgeus (Doğrusu: gorgeous)
Anlamı: Göz kamaştırıcı, harika.
İngilizcenin okunduğu gibi yazılmıyor olması sorunlara sebep oluyor; bu, kötü ama dilin doğal gelişimine de izin veriyor. Örneğin Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesi yazılış açısından aşağı yukarı aynıdır ama söylenişler çok farklıdır. Ulusal kimliklerin önünü açar bu özgürlük. Yararlıdır.