“İpsiz sapsız” ne demek?
Bugün olduğu gibi eskiden de küçük şehirlerden büyük şehirlere çalışmaya gelenler olur. Bu kişilerin çoğu meslek sahibi değildirler; para kazanmak için beden gücünü kullanır, pazarlarda hamallık yapar, yahut ellerinde kazma-kürekle bağ bağçede çalışırlar.
Bir iş bulup para kazanmak isteyen işçiler, yanlarında, tutacakları işe göre, eşyaları taşıyabilmek için “ip” veya toprakla uğraşabilmek için “kazma-kürek” taşırlar.
Fakat her işçi birbirinin aynısı değildir. Kimisi işini ciddiye alıp iş aletlerini düzgün seçerken, kimisi yanında işinde kullanacağı eşyaları bile bulundurmaz.
İşte “ipsiz sapsız” ifadesi; bu şekilde yanlarında ip de, bahçe aletleri de bulunmayan işçilere söylenerek deyimlerimiz arasına girer.
Zamanla ifade genişler ve meslek sahibi olmayan, bunun yanında her hangi bir işin ucundan da tutmayan, vakitlerini sokaklarda ve kahvehane köşelerinde harcayan insanlar için kullanılmaya başlar.