Kurtlar Vadisi Pusu Sezon Finali

Kurtlar Vadisi Pusu, “sezon finali”yle perşembe günü tatile girdi. Sezon finali “genel”de 16,20 izlenme oranı (rating) ve 47,00 izlenme payı (share) ile günün birincisi oldu. Yüzde 47 share, hemen hemen o gece açık her 2 televizyondan birinin dizinin sezon finalini seyrettiği anlamına geliyor ki, ulaşılması gerçekten zor bir nokta. Üstelik bu oranın sezon finali olmasıyla çok ilgisi de yok, bir önceki bölüm de 38 civarında share almıştı.

Dizinin senaryosuyla, oyuncuların kabiliyetleriyle, mekan seçimleriyle ilgili hemen herkesin bir fikri var. Yazılı basında ve internette de diziyle ilgili yüzlerce, hatta binlerce yazıya ulaşılabiliyor. Biz burada sezon finaliyle ilgili başka bir noktaya, dizi sezon finallerinin adeti olan o meçhul sonun muhtemel sebebine değinmek istiyoruz.

Dizinin sezon finali aşağıdaki şekilde sonlandı:

Jülide Toros (Sema Öztürk) ağır yaralandı. Yalçın Yıldız (Zafer Algöz), hapishaneye girdi.

Gamze (Didem Taslan), intihara teşebbüs etti.

Yıldırım, alışveriş merkezinde bombayla yakalandı. Teslim oldu.

Halil İbrahim (Sönmez Atasoy), ilerlemiş akciğer kanseri tanısı aldı.

Asu Miray Sonkan‘ın (Zeliha Çal), Tuncay Kantarcı (Osman Wöber) ile arası açıldı. Bu sebeple işinden ayrılabilir, ki bu da bir bakıma diziden ayrılabileceği anlamına geliyor.

Muro (Mustafa Üstündağ) ve Çeto polisler tarafından kuşatıldı.

Güllü Erhan (Erhan Ufak), Pürmüz Hasan (Fatih Kaçan) ve Nevzat (Nevzat Yakışırboy) vuruldular. Ağır yaralanmış veya ölmüş olabilirler.

Polat Alemdar (Necati Şaşmaz), Hikmet (Erdem Ergüney), Hikmet’in eşi, Eren (Kerem Fırtına), Baba, Anne ve evlatlık çocukları yanan bir evde kaldılar.

Çoğu dizinin son bölümlerdeki çekirdek kadrosunu oluşturan bu 19 kişinin son durumlarını yazmamızın sebebi şu: Kolayca fark edilebileceği üzere, oyuncuların akıbetinin kötü mü, iyi mi olduğu anlaşılmıyor. Bir başka deyişle dizi oyuncularının büyük bölümü diziye devam edebilecekleri gibi, diziden ayrılabilirler de.

Polat Alemdar karakteri gibi bir kaç kişi için bu mümkün görünmese de, bir çoğunun ayrılmaları mümkün görünüyor.

Bunun tek sebebi, vurucu bir sezon finali hazırlamak, insanların gelecek seneyi iple çekmesini sağlamak değil.

Eğer öyle olsaydı, bir önceki, İskender Büyük (Musa Uzunlar) karakterinin yakalandığı bölüm sezon finali olarak seçilirdi.

Çok daha fazla hareket içeriyordu ve kesinlikle daha vurucuydu.

Fakat sezon finali çok hareketli ve vurucu bir bölüm olarak değil, her şeyin düğümlendiği, herkesin başına bir şeylerin geldiği bir bölüm olarak hazırlandı.

Bunun aslında enteresan bir tarafı yok. Hemen her dizi, sezon sonlarını bu şekilde, belirsizliklerle kapatıyor. Bunun tek bir sebebi var: “Sözleşmeler ya yenilenmezse?” şüphesi.

Yani, bir oyuncu sezonun son bölümünde turp gibi sağlamdıysa, gelecek sezonun ilk bölümünde de rol almak mecburiyetindedir. Oysa sözleşmeler, yıllık olarak yapılır ve her sezon tekrar masaya oturulur. Bu sebeple önceki sezon rol alan bir oyuncu ile, sonraki sezon anlaşılamaması mümkündür. Oyuncuya daha cazip bir teklif gelebilir, yapımcı firmayla arası açılabilir, daha yüksek bir ücret isteyebilir vs.

Bu durum yapımcı firmalar için büyük bir risk oluşturur. Sezon öyle bir sonla bitirilmelidir ki, sonraki sezon için oyuncularla anlaşma sağlanamasa bile dizi devam edebilmelidir.

İşte seyrettiğimiz dizi sezon finallerindeki o gariplikler, hep bu mantıkla hazırlanırlar.

Daha çok hareket, daha çok heyecan aradığınız finaller, herkesin başına bir şeylerin geldiği garip bir hikayeyle tamamlanırlar çoğunlukla.

Seyirci de oturup hayıflanır, “Neden böyle garip bitti?” diye.

Her yerde olduğu gibi, televizyonculukta da tek dert edilen, seyirci memnuniyeti değildir ne yazık ki.

“Futbol, asla sadece futbol değildir.” demiş birisi, vakti zamanında. Aynen onun gibi…