Rekorlar artık bitiyor mu?

Rekorlar artık bitiyor mu?
Bazı bilim adamları spor başarılarının plato evresine geldiğini, bundan sonra ilaç ya da gen teknolojileri kullanılmaksızın daha yükseğini elde etmenin neredeyse imkansız olduğuna inanıyor.

Olimpiyatların parolası “Daha Hızlı, Daha Yüksek, Daha Güçlü” devamlı rekor kırılabileceği resmini çiziyor. Ama bazı bazı bilim adamları rekorların artık durma noktasına geldiğini ve teknoloji kullanılmadan yenilerinin eklenemeyeceğini savunuyor.

Erkekler uzun atlamada son dünya rekoru 1991’e ait. Yine erkekler sırıkla atlama rekoru 1994’ten beri kırılamamış durumda. Sheffield Hallam Üniversitesi Spor Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Steve Haake, “Bütün sporlarda gördüğünüz şey, çizginin düzleşmesidir.” diyor.

Pek çok dalda rekorlar kırılmaya devam etse de iki rekor arası farkın giderek azaldığını belirtiyor.

Modern Olimpiyatların başladığı 1896 yılından itibaren kaydedilen rekorları inceleyen Geoffroy Berthelot, atletlerin insan fizyolojisinin limitlerinin %99’una ulaştığını hesaplamış.

2027 yılıyla birlikte 147 spor dalının yarısı tahmini limitlerine ulaşıp daha sonra %0,05’ten daha fazla artırılamayacğını düşünüyor.

“Spor başarıları fizyolojik bir platoya ulaşıyor.” diyor.

Bloomsburg Üniversitesi’nden Reza Noubary, erkekler 100 metre koşusunda, insanın hızlanma ve sürat kapasitesiyle, en yüksek rekorun 9.4 saniye olabileceğine inanıyor.

Bütün bunların matematik hesapları olduğunu önemle hatırlatıyor. 9,58’lik rekoru elinde tutan Usain Bolt gibi istisnai koşucuların çıkabileceğini belirtiyor.

“Atletlerin kabiliyetlerinin sınırını tahmin etmemiz mümkün değil.” diye de ekliyor.

Bunun yanında rekorların saniyenin 100 biri farklarla da olsa kırılabileceğini düşünenler de var.

Kanada Brock Üniversitesi insan kinetikleri bölümünden Ian Ritchie de “Binlik ölçekte ölçüm yapabildiğimizi bir düşünsenize” diyor.

İsmail Sarbay

Hekim. Opereyşın'ın kurucu ortağı ve isim babası. Görseli yazıya tercih etmesiyle tanınır. Hobilerine titizlikle sarılır.

Sevebilirsin...