Etox-Zafer yollarda

30 Ağustos’ta İstanbul’da tanıtımı yapılan Etox marka yerli araçlar yollarda. Bazı haber sitelerinde gördüm. arabayı ilk yerli araba gibi lanse etmişler. Külli asparagastır çünki ilk yerli araba “Devrim” 1965 yılında üretilmiştir. Nasıl mı? Eskişehir Demiryolu fabrikasında tamamı Türk mühendislerin ve işçisinin çalışmasıyla… O sıralarda Kore’de araba üretimi yoktu. Bugün milli gelirinin %80’ini araba üretiminden sağlayan Kore’nin yani.

Bu işin bir duygusal, bir de gerçekçi boyutu var tabi. İlk baktığınızda gurur verici. Heyecanlanıyor tabi insan. “Yedek parçasını kolay bulacağız oh oh” muhabbeti bir yana, bu arabanın emsallerinin yanında ucuz olacağı kesin. 70 80 bin Ytl arasında olacağı düşünülen fiyatı, bana sorarsanız mütevazi bir rakam. Dışarıdan getirseniz aynısını, 120’den aşağı olmaz, işte buraya yazıyorum.

Aslında bu yazının atmosferi pozitif olacaktı. Başlarken öyle başlamıştım hatta “Biiz biiiz istersek var ya…” bile deyip, herkesin “Helal olsun, yazmış…(!)” diyeceği paragraflarla dolduracaktım. Bu vardı aklımda. Ta ki bu arabanın sadece 9 sipariş aldığını duyana kadar.

Nedir 9?

Bence utançtır 9.

Neden ?

Bu toplum her yıl yüzlerce lüks araba alır. Ayrıntısı burada. Bunların hepsi ithaldir, hiç biri kendi üretimimiz değil. Döviz bazında alırız. Yani yabancıya aferin çekeriz. “Bende çok bu paradan, biraz da senin olsun” deriz. Alınmasın mı? Hayır alınsın tabi ama böyle şirin bir makinanın birbirlerine yat hediye eden beylerin garajlarında ufak bir yer tutması çok mu zor? Türkiye’de bu arabayı gözü kapalı alabilecek binlerce insan var.

Etox’u üretenlere bir teklifim var. Bu arabayı bir şov programına çıkarsınlar ve canlı yayında satışa çıkarsınlar. Bütün ünlülere, tanınmış işadamlarına bunu pazarlasınlar.

Siz olsanız nasıl satmayı düşünürdünüz?

Kapı kapı gezip satamazsınız ya 🙂