Haftalık Çerezler – 4

Bu hafta: Emülgatörlerde saklı tehlike, ağlamamanın yolu, kahvenin bilinmeyen etkisi, Beyaz yakalılara robot tehdidi, Everest’te tuvalet problemi, atlama pistinde konaklama imkanı, ISS takip cihazı, Lavenham’ın eğri evleri ve NYT’nin ölüm listeleri.

İlginizi çektiyse buyurun başlayalım.

– Tükettiğimiz neredeyse her üründe emülgatörler var. Bu katkı maddelerinin ne gibi etkilerinin olduğu yıllardır tartışılıyor. Yeni bir çalışma, emülgatörlerin fare bağırsaklarında ağır enflamasyona, kilo artışına ve kan şekeri yüksekliğine yol açtığını ispatladı. Market raflarında bekleyen her gıda ürününde emülgatör bulunduğunu dikkate alırsak, ciddi tehlike altındayız demektir.

Ne kadar da masum duruyorlar!

– Yapılan bir çalışma, akıl sağlığı açısından, alkolün uyarıcı narkotiklerden daha zararlı olduğunu ispatlamış. Alkol, ufak zihinsel problemleri bile hızla ağırlaştırıyormuş.

– Ağlamak, çoğunlukla karşı konulamaz bir tepki. Fakat bir tartışmanın tam da orta yerinde ağlamaya başlamanın zararlı olacağı da muhakkak. Böyle anlarda ağlamanızı engellemenin çeşitli yollar var. En çok işe yarayan çözüm, vücudunuza ufak bir acı vermek ve vücudunuzu hareket ettirmekmiş. Bakalım sizde işe yarayacak mı?

– ABD Beslenme Yönergeleri Danışma Kurulu (DGAC) yakın zamanda 40 yıllık suskunluğunu bozarak, kahvenin sağlığa zararlı olmadığını, kalp hastalığı ve Tip 2 Diyabet riskini azalttığını açıkladı. Ancak günlük kahve tüketimimizin en önemli sebebi, uyanık kalabilmek. Dr. Travis Bradberry, kahvenin kahve bağımlısı olmayan kişilerde böyle bir etkisinin olmadığını söylüyor. Üstelik iş hayatında başarısızlıklara da yol açabilirmiş.

İnsanın zararlı olduğuna inanası gelmiyor.

– Robotların mavi yakalıların işlerini ellerinden aldıkları bilinen bir gerçek. Peki beyaz yakalılarda durum ne? Onlar da bu tehlikeden uzak değiller. Kısa bir zaman sonra, bir kaç pilotun aynı anda 100lerce uçağı idare etmesi, bir anestezi uzmanının aynı anda onlarca ameliyatı yönetmesi mümkün olabilecek. Bu da haliyle artan işsizlik demek.

– Everest’e tırmanan dağcıların yıllar boyu bıraktıkları atıklar, ciddi bir kirlilik oluşturmuş. Nepal, geçici bir çözüm bulmuş: “Nasıl bulduysanız, öyle bırakın” diyorlar. Dağcılar tedirgin.

– “Everest’e tırmanabilseydik, gerisi kolaydı” diyenlerdenseniz, bu fotoğraflarla kılınızı kıpırdatmadan tırmanmış gibi hissetmeniz mümkün. Cipse kolaya devam.

Hayır, çıkmasına çıkarız da, soğuktur şimdi oralar.

– Everest “biraz” yüksek geliyorsa, yine de yükseklerden hoşlanıyorsanız, Norveç’in “Dünyanın en modern atlama pisti” olduğunu iddia ettiği kulenin çatı katında bir gün geçirmeye ne dersiniz?

Çıkmak biraz zor olsa da, inmek fevkalade kolay.

– Kutuplara yakın bölgeler haricinde hemen her yerin üzerinden, günde bir kaç defa 400 ton ağırlığında bir “şey” geçiyor: Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS). Doğru zamanda doğru yere bakabilirseniz, çok parlak bir yıldız gibi görmeniz mümkün. Bir proje, işin şansa kalmamasına yardım etmeyi amaçlıyor.

– Birleşik Krallık’ın Lavenham kasabasındaki evler, ancak bir animasyon filminde görebileceğiniz gibi eğri büğrüler. Peki neden? Her şey 15. yüzyılda başlamış…

Eğriye eğri, doğruya doğru.

– Son maddemiz bir medya garipliği. Bir zamanlar New York Times, her hafta şehirde meydana gelen ölümleri ve sebeplerini gösteren bir liste yayınlıyormuş.

Haftalık Çerezler Serisi:

Haftalık Çerezler – 1
Haftalık Çerezler – 2
Haftalık Çerezler – 3