Kaçın vre! Türkler geliyor! (Run away! Turks are comin!)

Bir ırka karşı olmak, bugün yasak. Mesela “Fransızlar gerzektir”, “İngilizler’den nefret ederim” gibi bir ifade kullandığınız zaman, ırkçı olarak damgalanıp ceza yersiniz. Özellikle yaptığınız ırkçılık, zencilere veya yahudilere karşıysa; alacağınız ceza ve tepki de birkaç misli fazla olacaktır.

Batıda bir Türk düşmanlığı var. Normal bir durum aslında bu. Yüzyıllar boyu hangi bölge halkı bir devletten bu kadar korksaydı, şimdi böyle düşman olurdu. Fakat her şeyde olduğu gibi, düşmanlıkta da bir sınır olmalı. Örneğin birisine hakaret edilecek, birisini küçük düşürecek laf söylenecekse, karşılığında aynı kişiye de söz hakkı tanımak gerekir.

Age of Empires 3, namı diğer AOE III yapımcıları; anlaşılan böyle bir inceliği anlayamayacak kadar taassuba düşmüşler. Bildiğiniz gibi, oyun çıkmadan önce Osmanlı’nın başkenti Constantinopolis olarak görünüyordu. Bunun sonucunda binlerce uyarı maili alan oyun şirketi, başkenti İstanbul olarak değiştirmek zorunda kaldı. Oyun çıktıktan sonraysa, Fransa’da bir grup Türk’ün oyun aleyhine dava açacağını duyup şaşırmıştım. Dava sebebi “Türkler aleyhine ırkçılık”tı ve sanki bu dava işi biraz abartılı gibi gelmişti bana. Oyunu oynayınca, dava açanların ne kadar haklı olduklarını anladım.

Oyunun campaign’lerinde Türklere karşı savaşılıyor. Türkler barbar, aşağılık bir millet; Maltanın sözüm ona halkı da milletini savunan, kahraman (!) halk olarak gösteriliyor. Üstelik bu oyunların bazı yerlerinde öyle cümleler kuruluyor ki, cevap hakkı doğuracak nitelikte:

The Turks are the most vulnerable enemy we have. Let us see if they can be destroyed before we are.

Türkler sahip olduğumuz en zayıf düşman. Biz yıkılmadan önce, onları yıkabilecek miyiz bakalım!

The hated Turks! There are too many of them! At least we can go down fighting.

Nefret edilen Türkler! Sayıları çok fazla! Bari savaşarak ölelim!

The war does not go well, but the Ottomans are not the ones beating us. Let us crush the hated Turks before the end.

Savaş iyi gitmiyor ama bizi yenen Osmanlılar değil! Yıkılmadan önce şu nefret edilen Türkler‘i de yıkalım!

One Turk can beat three Frenchmen. But ten Frenchmen are a match for ten Turks. And one hundred Frenchmen can defeat any number of Turks.

Bir Türk, 3 Fransızı yenebilir. Fakat 10 Fransız, 10 Türk’e eşittir. 100 Fransız ise, bütün Türkleri yenebilir.

İçlerindekini nasıl kustuklarını görüyor musunuz? Son cümleyi gören Fransa’daki bir Türk’ün psikolojisi ne olurdu acaba? Belli aralıklarla çalınan çan sesinin, Türklerde de özellikle duyulmasından, Şeyh Şamil’in Osmanlı’ya karşı çıkan bir gerilla olduğundan uydurulmasından ise burada bahsetmeyeceğim. Çünkü onları söylersem, kendileri kaçarken savaş meydanlarında eşlerini bırakan asilzadelerden ve hiç olmuş onur(!)larından da bahsetmem gerekir ki, burası yeri değil.

Oynamamanızı, oynatmamanızı ve mümkünse tepki göstermenizi şiddetle tavsiye ediyorum.