Fotoğraf çekme sanatı 1: Şehir hayvanları
Siz de harika fotoğraflar çekebilen, profesyonel bir fotoğrafçı olmak ister misiniz? İşte size bu işin altın kuralları. Bir seri hâlinde yayınlanacak olan bu yazı dizisinin birinci bölümünde şehir içinde hayvan fotoğraflama tekniklerini ve inceliklerini anlatıyoruz.
Yaygın bir tür seçin. Çay bahçelerinde ve parklarda bolca bulunabilen ördekler iyi bir seçim olabilir mesela. Çekebildiğiniz kadar çok resim çekin. Gözünüzü eğitmeniz için çok iyi bir yoldur.
Hedefiniz hakkında araştırma yapın ki; çekim aralığınızı öğrenebilesiniz. Tüyleri, beslenmeleri, gruplanmaları, birbirleri arasındaki ilişkiler gibi pek çok konu size yardımcı olacaktır.
Yer belirleyin. Hedefiniz ile değişik öğeleri bir arada yakalayarak, sosyal ortama ait, mesaj içeren pozlar çekebileceğiniz bir yer bulabilirseniz, harika fotoğraflar elde edebilirsiniz.
Yardımcı öğelere dikkat edin. Sembolik, mesaj içeren fotoğraflar çekebilmek için yardımcı öğeler çok önemli. Biraz varoş havası veya tarihin kokuları gibi sentezler güzel sonuçlar ortaya çıkarabilir. Evler, sokaklar, trenler, arabalar, fıskiyeler, hatta trafik işaretleri bile kimi zaman harika birer yardımcı öğe olur.
Şehirdeki hayvanları (özellikle de kuşları) bir bayrakla aynı karede yakalayın. Ya da belli bir şehir olduğunu ifade eden meşhur bir objeyle. Mesela İstanbul’da Ortaköy Camii veya Çanakkale’de Şehitler Anıtı ya da Batman’da Hasankehf ile…
İnsanları da o kareye dahil edmeye çalışın. Çocukların ördeklere yem vermesi, boğazda bir martının havada simiti kapması gibi kulağa klişe gelebilecek kompozisyonlar bile biraz gayretle nefis fotoğraflar oluşturabilir.
Tatil zamanınızı verimli kullanın; herkes onun yerine şehir turuna, yürüyüşe, pikniğe giderken.
Potansiyel kareleri arayın. Rıhtımları, limanları, parkları, bahçeleri ya da bir çöp konteynerini, bir çöp boşaltım sahasını… Bunlara benzeyen daha pek çok yer var.
Orada yaşayanlardan hedefiniz hakkında bilgi sorun. Mesela çay bahçelerinde ördeklerin beslenme, uyuma, yüzme, hatta yavrularını gezdirme ve dinlenme saatlerini, orada çalışanlardan öğrenebilirsiniz. Ya da elektrik direğine yuva yapan bir leyleği mahalle sakinlerine sorabilirsiniz. Veya bir duvara çamurdan ev yapan kırlangıç hakkında orada yaşayan birilerinden malumat alabilirsiniz. Aldığınız tarif ve bilgilerin -her zaman olmasa da- işinize ne kadar yaradığını göreceksiniz.
Fotoğrafladığınız hayvanları notlandırın. Her hayvan sizin için yeteri kadar fotojenik olmayabilir.
Işıkla çalışın. Erken kalkın ve ilerleyen saatlere kadar dışardan kalın. Değişik ışıklarda çekimler yapın. En uygun atmosferi ve ışığı yakalamaya çalışın. Bu hangi hava şartı ve ışıkta nasıl fotoğraflar çıktığını öğrenmenize yardımcı olur.
Basit tutun. Arkaplan çok karmaşıksa, boşverin ve daha az öğe olan, daha rahatça çekilebilecek pozlar arayın. Gereğinden fazla öğelerden kurtulduğunuza emin olun. Yoksa hem gözü yorar, hem de anlatılmak istenen ifade arada kaynar gider.
MUTLAKA
- Güneşin pozisyonunu hesaba katın. Işığın patlayıp, bütün resmin mahvolmasını istemezsiniz.
- Yanınızda tripod olsun. Sabitleme için vücudunuzu kullanırsanız, öğlene piliniz biter.
SAKIN
- Hayvanların yuvasına çok yaklaşmayın. Sizden korkar ve kaçabilirler. Ya da daha kötüsü size saldırabilirler. 🙂
- Tembel olmayın. Güzel bir ışık yakalayabilmek için, erken kalkıp işe koyulmalısınız.
Fotoğraflar Opereysin.com‘a aittir.
Serinin diğer yazıları:
Fotoğraf çekme sanatı 2: Vahşi hayat
Naçizâne benim de bir kaç tavsiyem olacak:
1-Magnum ajansının fotoğraflarını kesinlikle inceleyin
2-Magnuma baktınız mı?Tamam.O zaman sizi gerçekle karşı karşıya bırakıyorum: O fotoğrafların çok çok büyük bir çoğunluğu analog makinalarla çekildi.
3-Ebay de falan çok ucuza filmli makinalar var