İşte Tükenmişlikten Nasıl Kurtulurum?

Kendinizi tükenmiş, kullanışsız, beceriksiz ve gülünç hissediyorsunuz. Belki de ne kadar çok çalışırsanız çalışın asla ayak uyduramayacağınızı hissediyorsunuz. Veya ne kadar denerseniz deneyin patronunuzu mutlu edemiyorsunuz. Ve profesyonel yerinizi sorgulamaya başladınız: Doğru bir işte miyim? Doğru bir şirkette miyim? Doğru bir kariyerin içinde miyim?  Eskiden işe gitme konusunda kendimi tutkulu hissederdim ama şimdi Pazartesi günlerini korkuyla beklerken Cuma için sabırsızlanıyorum. Bir gün tekrardan hayatım ve işim konusunda kendimi heyecanlı hissedecek miyim?

Tüm bunlar kendinizi tükenmiş hissettiğinizin klasik işaretleridir. Ve bu durumda, sıklıkla koşulların sizin kontrolünüzden çıktığını hissedersiniz – sanki çevrenizdeki her şey sizin aleyhinize çalışıyormuş gibi. “Tükenmişliğimde herkesin suçu var” diye düşünebilirsiniz. Ama bu kurban zihniyeti ancak sizi durumunuz hakkında herhangi bir şey yapma konusunda engeller. Siz diğer insanlar hakkında söylenirken, hayatınızın günleri acımasızca geçip gider.

Sahip zihniyeti benimsemek çok daha iyidir, bu zihniyet kulağa şöyle gelir: Diğerleri belki de bu duruma gelmeme katkı sağladılar, ama ben şu anımı ve geleceğimi iyileştirecek seçimler yapma yeteneğine sahibim. Bu şekilde düşünmek, harekete geçmek, şarj olmak ve bir ivme kazanmak için küçük yollarda bile size seçme yetkisi verir. Özerkliğe sahip olduğunu fark etmek gelecek için umutlu olmanızı sağlar.

Daha sonra, tam tersine inanmak yerine, doğru hareketlerin sizi doğru hislere taşıyacağına inanabilirsiniz. Tükenmiş bir haldeyken, ne yaparsanız yapın bir değişiklik olmayacağına inanmak daha kolaydır. Bunun nedeni sizi mutlu edecek aktivitelere daha az ilgi göstermenize neden olan beyninizdeki gerçek fizyolojik değişikliklerdir. Bu negatiflikle savaşmak için kendinize harekete geçmek için, harekete geçmeye hazır hissetmenize gerek olmadığını hatırlatın. Aksine harekete geçmek gelecekte pozitif aktivitelerde bulunmak için daha fazla istek duymanızı sağlar.

Ardından, vücudunuzun fiziksel ve duygusal gereksinimlerine karşı duyarlılığını arttırın. Bunu yapmak, gergin hissettiğinizde bacaklarınızı esnetmeniz, öğle yemeğinizi masanızda oturarak yemek yerine iş arkadaşlarınızla yemeniz veya yorgun olduğunuzda yatmanız kadar basit olabilir. Eğer tükenmiş bir durumdaysanız, her zamankinden daha fazla uyumaya ihtiyaç duyacaksınız; bu vücudunuzun iyileşme sürecinin bir parçası. Ayrıca gün boyunca molalara ihtiyaç duyacaksınız. Molalar herkes için yararlıdır – enerjinizi eski haline getirmenize yardımcı olurlar – ama eğer tükenmiş durumdaysanız özellikle önemlidirler, çünkü kısmen, mola vermeye karar vermeniz, çok küçük bir seviyede bile olsa, bir miktar kontrole sahip olduğunuzu kendinize gösterir.

Son olarak çalışma hayatınızın nasıl olması gerektiği ve sizin yapmanız gerekenler ile ilgili varsayımlarınızı sorgulayın. Basecamp’ın kurucu ortağı ve CEO’su Jason Fried’in Hurry, Slowly podcast röportajında eklediği cümlesinden çok hoşlandım: “Bir şirket sadece size ödeme yapıyor diye, bu size sahip olduğu anlamına gelmez.”

İşyerinde bu gece işinden ayrılamayacağını kim söylüyor? Veya işin son teslim tarihini uzatmak için ek süre isteyemeyeceğini? Kendini katıldığın bir komiteden çıkarabilir veya gerçek bir tatile çıkabilir misin? Genellikle inandığından daha fazla seçeneğe sahipsindir.

Durumunda nelerin iyileşebileceğini keşfetmek için algılanan sınırları test etmen gerekir.

Kaynak: Harvard Business Review

Cansu Saçak

Sosyal Bilimci. Hikaye toplayacısı. Feminizme gönül vermiş hayvan hakları savunucusu.

Sevebilirsin...

1 Yanıt

  1. Eda Bahadır dedi ki:

    Merhaba, yazıyı okumak iyi hissettirdi.. Teşekkürler 🙂