Çalışanınızı Nasıl Seçersiniz?
İşyerinizde bir pozisyonun açıldığını düşünelim. Bu pozisyon için iş ilanı yayınlıyorsunuz. Adaylar birer birer başvurmaya başlıyorlar. Önünüzde zor bir süreç var. Hangi adayı seçeceksiniz? Aceleci davranıp ilk adayı seçerseniz, daha iyi adayları elden kaçırmış olacaksınız. İşleri ağırdan alıp, bir çok adayı görmek isterseniz, bu sefer de iyi adayları başlarda kaçırıp kötü bir adayı kabul etmek zorunda kalabilirsiniz.
Seçecek misiniz, pas mı geçeceksiniz? Karar vermek zor değil mi?
Aslında basit bir matematiksel formülü kullanarak şansınızı yükseltmeniz mümkün. Nasıl mı?
Bahsettiğimiz durum, “Sekreter Problemi” veya “Evlilik Problemi” isimleriyle anılıyor. Martin Gardner, 1960larda bulduğu bir formülle problemi çözmemizi kolaylaştırmış. Problemi şöyle tarif ediyor:
“Her görüşme sonrasında, o adayı seçip seçmeyeceğinize karar vermeniz gerekiyor. Seçerseniz, süreç sona erecek. Seçmezseniz, bir sonraki adaya geçeceksiniz. Geri dönme şansınız yok. Son adaya gelene kadar hiç kimseyi seçmemişseniz, sonuncu adayı seçmek zorundasınız.”
Martin Gardner’a göre, matematiksel olarak en doğru yaklaşım, adayların ilk %36,8‘iyle görüşmeden karar vermemek. Bu kısımdan kimseyi seçmemelisiniz, ancak bundan sonra bu kısımdan daha iyi olan ilk adayı seçebilirsiniz.
Elbette ilk %36,8lik kısımda en iyi aday yer alıyor olabilir, ama bu şekilde davranmanız daha garantili görülüyor.
Elbette probleme “Evlilik Problemi” adı verildiğini görüp de, bu yöntemi eş seçiminde kullanmaya çalışmanız doğru olmaz. Diğer durumlarda, belli bir grup arasında seçim yapmanız gerektiğinde, artık ne yapmanızın daha mantıklı olduğunu biliyorsunuz.
Ne derler bilirsiniz: Aşkta mantık aranmaz.