Amerikan Sineması, Sözüm Sana! 2
Düşündüm de aslında bu konu daha irdelenebilir. (Başka konu bulamadım). Hazır millet sinema geyiği yapıyorken sinemaya gidemediğimiz bu günlerde bari ona birkaç laf atalım. (Kedi ulaşamadığı ciğere…)
Amerikan vatandaşlarının herhalde %70’i filan pilotluk eğitimi almış olmalıdır. Zira rastladığımız filmlere göre herkeste potansiyel bir uçak kullanma yeteneği vardır ve bu göz ardı edilmemesi gerekir. İlk solo uçuşunu dört kişilik Cessna 172 ile yapan bir adam ikinci uçuşunda yolcu olarak bindiği dört motorlu devasa Boeing 747 yi indirebilecek kabiliyettedir. (Bknz. Kritik Karar: Kurt Russel, Halle Berry.). Kim bilir belki de mümkündür. Nişan almadan ateş eden bir kültür için uçak kullanmak pek de zor olmasa gerek.
Gözünüzde bir enstantane canlandıracağım şimdi. Filmi hatırlamıyorum ama Arnold Schwarzenneger (neyse herifte bir soyisim var) ‘in bir filmiydi. Kahramanımız bir uçaktadır. Yüksek adrenalinli bir boğuşma sahnesinden sonra bizim Arnold’u uçaktan atıyorlar. Arnold bir süre düşüp paraşütünü açıyor ve düşüş esnasında belinden silahını çekip kokpite ard arda ateş ediyor. Pilotlar ölüp uçak aşağıya düşüyor. Arnold saatte 850 km hızla üzerine gelen Boeing’ten kurtulmuş oluyor. Biz de bu sahneyi izlerken DVD’mizin başında kusmuş oluyoruz.
Yine başka bir filmde 500 mil hızla uçağın kanadında kavga eden Amerikalılar’dan hiç bahsetmiyorum bile.
Amerikalılar’da para üstü almak gibi bir âdet kesinlikle yoktur. Her zaman bir taksiden inerken verdikler para tam taksimetre ücreti kadardır. Eksik ya da fazla verme durumu söz konusu olamaz. Aynı şekilde müthiş bir de güven söz konusudur. Hiçbir Amerikalı arabasından indikten sonra kapıyı kilitlemez. (Sadece bir iki filmde arabanın kapısını uzaktan kumandayla kilitlemeye rastladım.) Bunca kilitsiz arabaya rağmen filmlerdeki hırsızlar hep kilitli araçları bulurlar. ( Hatta aracın kapısını açmak için ille de orijinal anahtarın lazım olduğu filmlerde bile orijinal anahtar bir arkadaş vasıtasıyla temin edilir.).
walla çok doru demişsin bizim cüneyt arkın filmlerine laf atacaklarına bi de bunnara baksalar ya