Asimilasyon nedir?

Asimilasyon nedir?

90’ların sonlarından beri internette bolca vakit geçiriyorum. Altı küsür senedir Opereyşın için yazı kaynakları bulmak amacıyla yabancı blogları ciddi sayılabilecek bir sıklıkla takip ediyorum. Google Reader’ımda yer alan 15-20 blog arasında Opereyşın haricinde Türkçe blog bulunmuyor. Diğer Türkçe blogları daha az sıklıkla ve daha klasik yöntemlerle takip ediyorum.

İçinde bulunduğumuz günler, yıl boyunca internette en çok can sıkıntısı yaşadığım günler. Yabancı blogların bir çoğu, Aralık ayında 10’larca veya daha da fazla sayıda noel ve yeni yıl konularıyla alakalı, bolca santa temalı yazılar ve grafikler yayınlıyorlar.

Farkındaysanız “can sıkıntısı” dedim. Canım sıkılıyor, çünkü bu yazıların bana veya okuyucumuza kazandırabileceği bir şey bulunmadığına inanıyorum. Haliyle faremin kaydırma tuşunu alabildiğine kullanıyor ve bu günleri bir şekilde atlatıyorum.

Aynı dönemde, yabancı oyun sitelerine, alış veriş sitelerine vs. aklınıza gelebilecek hemen her alandan siteye bir göz atın; bu temaların hakim olduğunu göreceksiniz.

“Eee?” mi? Haklısınız. İnsanların dinlerini yaşamalarına kimse karışamaz. Bir site sahibinin, sitesini inancına göre tasarlaması kimseyi ırgalamaz. Bakmazsınız, olur biter.

O sitelere ve temsil ettikleri kültürlere bakmayalım da, bizim aramızdan insanların sitelerine ve kültürlerine mi bakalım? Emriniz olur.

Bayram günlerimizden önce, mesela Ramazan ayında Türk sitelerine bir bakın. Yüzde kaçında iftarlık tarifler, maniler, ip uçları vs. o aya dair bir şeyler bulabileceksiniz?

Ben bulamıyorum.

Aralık ayında Türkiyedeki birçok AVM, bir çok dükkan noel temasıyla süsleniyor, güya yeni yıl indirimleri sergileniyor. Ramazan ve Kurban bayramlarındaysa, AVMlerde bayrama dair bir tema, müşteri simsarı banka kredi reklamlarından başka bir reklam, indirim göremiyorum.

Ramazanda ses seda zaten çıkmıyor. Kurban bayramına dair görebildiğim tek şey de, ne amaca hizmet ettiği belli “lümpen varoş karikatüristleri”nin, kurbanlıkların kesilmekten kurtulmak için giriştikleri çabaları anlatan karikatürleri. Bunlara da kurban kesen – kesmeyen bir çokları ne hikmetse gülüyor.

Yabancı medyada, noel için kesilen ağaçların çektikleri ızdırabı anlatan bir karikatüre ben rastlamadım. “Ağaç kesmek barbarlıktır. Siz paranızı derneğimize bağışlayın.” diye reklamlar veren kendince kurnaz derneklere de rastlamıyorum.

İnsanlar dinlerinin gereğini yerine getirmeyince, asimilasyon kaçınılmaz oluyor. Kendi dininin önemli günlerini kutlamayanlar, “bu ihtiyacı” bir başka dinden gün apararak kapatmaya çalışıyor.

Asimilasyon, yabancıların veya Türkiye’de yaşayan Hristiyanların dinlerinin gereklerini yerine getirmeleri değil.

Asimilasyon, adı Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olan, sorduğunuzda müslüman olduğunu söyleyen insanların, alış veriş merkezlerinde santa maketleriyle ve noel ağaçlarıyla ailece fotoğraf çektirmesi, birbirine bunun için hediyeler alması, çocuklarına o gece hediyeler geleceğini söylemesidir. Bunlar 13 sayısından da korkarlar. Kiliselerde dilek de tutarlar.

Asimile olanlar, arada kalmış kırma kültürlerini entellik zanneden zavallılardır. Kandilleri bilmezler. Müslüman bayramlarını kutlamazlar. Kurban kesmezler, onun yerine bağış yaparlar.

İsimleri Ahmet’tir, Fatma’dır. Ama George’dan, Lucy’den ayıramazsınız.

Mamülleri değil, kültürleri ithal etmişlerdir.

Size acırlar, ama asıl acınılası olanlar onlardır.

Asimile olduklarını bile anlatamazsınız.

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...

1 Yanıt

  1. Mehmet Emre BAŞ dedi ki:

    Gerçekten çok doğru bir noktaya değinmişsiniz. Asimile olduk ve olmaya devam ediyoruz. Facebook duvarımda şunu yazmıştım: Ne mutlu bana ki cep telefonuma yılbaşı tebriği atan şuursuz arkadaşlarım yok. Evet,gerçekten de bunun için seviniyorum. Sen nesin dediğimiz de Elhamdülillah Müslamanım diyen çoktur. Bir de yaptıklarını sorsanız utanırsınız. İşte böyle bir ülkede asimile olmadan yaşamaya devam ediyorum/ediyoruz.
    Ramazanla ilgili siteminizi görünce en azından blogumda şu yazıyı ve bu yazıyı iyiki yazmışım da o gruptan olmamışım diyebildim sadece.